matematikkafe.com
Matematiksel zeka var mıdır?, Matematik IQ geliştirir mi?, Matematik problemi çözmek beyni geliştirir mi?, Matematik çözmenin beyne faydaları, Matematik problemi çözmenin faydaları
MATEMATİK ZEKAYI GELİŞTİRİR Mİ?
”Zeka Ölçekleri” Boş Bir İnanışdır
Türk toplumu üzerinde büyük çaplı bir araştırma yapılıp herkese ”MATEMATİK İNSANI NASIL GELİŞTİRİR?” sorusu sorulsa; insanlar herhalde sizin kendileri ile dalga geçtiğinizi düşünerek yüzünüze tuhaf tuhaf bakarlar herhalde. Toplumun büyük bir çoğunluğu tarafından baş belası olarak görülen matematik ”Matematiğin doğasında olmayan” yanlış uygulamalar yüzünden insanları geliştirme aracı olmaktan çıkmış ”Sanki zekayı ölçen bir terazi” gibi kullanılmaya başlamıştır. Bu testi geçenler ‘’süper zeka” olarak adlandırılmış, bu testte takılanlara ise ”aptal, geri zekalı, salak, kafasız” gibi etiketler yapıştırılmıştır.
İşin kötü yanı, bu yanlış sınıflandırma sonunda bir çok kişi bu sıfatı gönüllü olarak kabullenmiştir. Bu yanlış düşünce ayrıca o seyrederken gülmekten kırıldığımız siyah-beyaz filmlerin çoğunda da uyuşturucu morfin gibi toplumun genlerine işletilmiştir. (Bilerek veya bilmeyerek. Zira bilerek yapıldığından çok emin değilim!)
Bunun sonucunda matematik problemlerinden kaçan çocuklar, gençler, büyükler hayatın neresinde bir problemle karşılaşsa çözmekten çok bazı mazeretler arkasına sığınarak çözümden kaçmayı düşünmüştür. Güçlü ise problemi gücüyle çözmeyi; güçsüzse problemin çözümünden kaçarak sıkıntıları içine atma yolunu seçmiştir. Aramızdaki problemleri çözemediğimiz için ”Dışarı gülücükler dağıtırken içimiz tam çözülmemiş problemleri biriktirerek” toplumun her kademesinde biz de birer problemli insan haline geldik.
Artık bilimin çok hızlı geliştiği günümüzde eğitimciler ve büyükler tarafından ortaya konan ”zeka ölçeklerinin” boş bir inanış olduğu apaçık ortada. Ben şunu açıkça itiraf edeyim: Çocuklarımız bizlerden daha zeki. Örneğin bilgisayar, telefon, t.v vb. gibi araçları bizden daha iyi ve daha çabuk öğreniyorlar.
Sorun nerede? Sorun öğrenmede değil öğretmede….. Eğer bilgisayar ve cep telefonu zor ulaşılan birer alet olsaydı ve kullanımı okullarda ders olarak okutulsaydı; bir çok öğrenci bilgisayar ve cep telefonu kullanmayı öğrenemez ve bu derslerden nefret ederdi.
Okullara ilk bilgisayar laboratuvarı kurulduğu yıllarda okul idarecilerimiz öğrenciler bilgisayarları bozmasın diye öyle iyi muhafaza etmişler ki kullanmak için açtıklarında modeli demode hale gelmiş.
Lafı daha fazla dolaştırmayalım. Bizim matematiğe bakışımız ile ”Hoşafın Yağı Kesilmiş” hikayesi taşıdıkları anlam olarak birbiriyle tam örtüşüyor.
Necip Güven
Devamı
