• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/annebabaokulu
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905327001004
  • https://www.instagram.com/matematikkafe
TRANSLATE
DESTEK OL
ÜYELİK GİRİŞİ
REKLAM ALANI-1

MATEMATİK DÜNYASI
EĞLENCELİ MATEMATİK
OKUL BAŞARISI
PSİKOLOJİ
SİTE HARİTASI
ZİYARET BİLGİLERİ
Aktif Ziyaretçi12
Bugün Toplam552
Toplam Ziyaret2436900

Çarpım tablosu çarpar

22/11/2021

ezbersiz-kerat-cetveli

 

ÇARPIM TABLOSU EZBERİ KURBANLARI! (1)

ÇARPIM TABLOSU ÇARPAR

(Prof. Dr. Necmi GÜRSAKAL)

İlkokul üçe gidiyorum. İlkokul nedense bana okulun tıkanmış tuvaletlerinden yükselen yoğun amonyak kokusunu hatırlatır. Yoğun amonyak kokusu içinde, siyah önlük ve beyaz yakaları, tahta çantaları içinde kitap ve defterleri ile dolaşan bir sürü küçük insan düşünün. İşte okul hemen hemen böyle bir şeydir.

O zamanlar için çok bakımlı, sarı saçlı bir kadın öğretmenimiz var. Üstelik öğretmenin emniyet amirinin hanımı olduğu söyleniyor. Çarpım tablosu ezberlenecek. Kadın sürekli bağırıp çağırarak diyor ki, ‘Çarpım tablosunu ezberlemeyenin ensesinde boza pişireceğim.' Ezberim hiç iyi olmadığı için korkudan aklımı yitirecek gibi oluyorum.

Korkuyorum, çünkü kadın bana dediğini yapacakmış gibi geliyor. Geceleri düşlerimde tabloyu ezberlemeyenlerin kara tahtanın önünde sıralandıklarını, benim de aralarında bulunduğum bu tembellerin tümünün enselerinde ateşlerin yakıldığını görüyorum.

Siyah önlüklerinde kırmızı kurdeleleri bulunan çalışkanlar enselerimize odunları, çıraları yerleştiriyor ve gaz şişelerini, ispirtoları da üstümüze dökerek birden kibritlerini çakıyorlar düşlerimde.

Gün boyu bu olay aklımdan çıkmıyor. Sokaktan geçen bozacının, “Boza kaymak!” diye bağırması midemi bulandırıyor. Perdeyi aralayıp, kısa boylu esmer bozacıyı dikkatle inceliyorum. O adamın da bozasını çarpım tablosunu ezberlemeyenlerin ensesinde pişirip pişirmediğini düşünüyorum.

Oysa bozacı, çarpım tablosundan çok önlüğünün cebindeki paraları saymakla ilgilidir. Sarışın öğretmenle ne gibi bir işbirlikleri olabileceğini bir türlü aklım almıyor. Her ne olursa olsun her ikisi de bu boza işi ile ilgileniyorlar. Bu da benim midemi bulandırmaya yetiyor.

Ensemde pişen bozaları görmesem de, ensemde yanan ateşi görüyor ve okula gitmeye korkuyordum. Sabahları okul saati yaklaşırken, karnım ağrıyor bahanesi ile bahçedeki tuvalete saklanıyor ve bir süreden sonra okul vaktinin geçtiğine hükmederek oradan çıkıyordum. Zamanı iyi kestiremediğimden olmalı, daha okul saatine çok var denilerek her defasında okula, tam ensemde boza pişirilme riskinin göbeğine yollanıyordum.

Okulda ise duvardaki tarih şeridinde resmi bulunan mağara adamına özeniyordum. Kim bilir kaç kez mağara adamının elindeki sopayı hayalimde sarışın öğretmene savurdum...

Ders aralarında herkesin birbirine çarpım tablosunun belirli yerlerini okumaları beni daha da çok sinirlendiriyordu. Okulun duvarına gelen simitçi ve şekercilerle ilgilenmek varken, ders aralarında bile çarpım tablosu okumak olacak iş değildi.

PROF.DR.NECMİ GÜRSAKAL
 
 
1050 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın