• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/annebabaokulu
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905327001004
  • https://www.instagram.com/matematikkafe
TRANSLATE
DESTEK OL
ÜYELİK GİRİŞİ
REKLAM ALANI-1

MATEMATİK DÜNYASI
EĞLENCELİ MATEMATİK
OKUL BAŞARISI
PSİKOLOJİ
SİTE HARİTASI
ZİYARET BİLGİLERİ
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam1052
Toplam Ziyaret2396271

Defterlerin arkasındaki yanlış çarpım tabloları

22/02/2023

cocuklar carpim tablosunu ogrenmekte neden zorlanir

matematikkafe.com

CarpIm-tablosu-eglenceli-matematikkafe
 

Çocuklar çarpım tablosunu öğrenmekte neden zorlanır?


Çünkü çocuklarımız yıllardır değişmeyen, defterlerimizin arkasındaki ezbere dayanan çarpık çarpım tablosu kurbanlarıdırlar. Çarpım işlemi katlama yoluyla saymalara dayandığı halde defterimizin arkasındaki tablo katlama yoluyla saymaya uygun değildir. Okullarda katlama yoluyla öğretilen çarpma işlemi, evde yanlış düzenlenmiş çarpım tabloları ile yapılmaya çalışıldığı için öğrenciler zorlanmaktadır. Küçük yaşlarda başarısızlıklar daha sonra matematik dersinden nefrete dönüşmektedir.

Mesela 4’ler çarpım tablosunu ele alalım. Önce 4’er 40’a kadar saymayı öğrenelim.

1X4=4
2X4=8
3X4=12
4X4=16
5X4=20
6X4=24
7X4=28
8X4=32
9X4=36
10X4=40

Milli Eğitim Bakanlığının yeni çarpma öğretimi sistemine göre bu şekilde olması 
gerekirken, defterlerin arkasındaki çarpım tablolarının çok büyük çoğunluğu bizim zamanımızdaki gibi ezber sistemine uygun aşağıdaki eski sistem çarpım tabloları kullanılmakatadır.

4X1=4
4X2=8
4X3=12
4X4=16
4X5=20
4X6=24
4X7=28
4X8=32
4X9=36
4X10=40

Geçen yıllarda konu ile ilgili basın açıklamaları yaptım ama kulak asan olmadı. Bir yaz tatilinde İstanbul'da defter üretimi yapan bir firmayı ziyaret ettim. Tanışma faslı ve çaydan sonra defter üreticisi fabrikanın genç müdürüne defterlerin arkasındaki çarpım tablolarının milli eğitim bakanlığının çarpma öğretimi sistemine uymadığını söyledim. Fabrika müdürü doğal olarak itiraz edince, ben de yanımda getirdiğim Milli Eğitim Bakanlığını ikinci ve üçüncü sınıf matematik kitaplarındaki çarpım tablosunu gösterince ikna oldu.

Ben yanından ayrılırken, defter fabrikası müdürü bana, ''Hocam, konuyu bir de İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğüne soracağım ve sizi de sonuçtan haberdar edeceğim dedi. Aradan biraz zaman geçince defter üreticisi firmanın müdürü beni aradı ve ''Milli Eğitim Müdürlüğü de sizi onayladı. Fakat sizin işinize de karışmayız dediler..'' diye bilgilendirdi.

Öğretmenlik yaptığım dönemde az da olsa bazı firmalar Milli Eğitim sistemine uygun çarpım tablolu defterler de çıkarmaya başladılar. Ben her çarpım tablosu öğretiminden önce tahtaya doğru ve yanlış sistem çarpım tabloları örneğini yazarak, ''Çocuklar, derterlerinizin arkasındaki çarpım tabloları buradaki gibi doğru ise kullanabilirsiniz. Eğer doğru değilse, o çarpık çarpım tablosudur. O çarpım tablosuna kocaman çarpı atın.'' diyordum.

Bu örnek uygulamadan sonra doğru çarpım tablosunu öğrenen öğrenciler, yeni aldıkları her defterin arkasındaki çarpım tablolarını kontrol ederek, yanlış olanlara çarpı işareti atarak o yanlış düzenlenmiş çarpım tablosunu iptal ediyorlardı.

İKİNCİ SINIFTA YANLIŞ ÇARPIM TABLOSU İLE ÇARPIM TABLOSUNDAN DÖRTLERİ ÖĞRETELİM!

İlk başta 4X1=4 Sorun yok. 4X2=8 Sorun yok. 4X3=12 Sorun yok. 4X4=16 Sorun yok. 4X5=20 Sorun yok.

Çünkü beşlere kadar saymalar 2.sınıfın konusudur.

4X6=? Diye çocuğunuza sorarsanız, ben hemen HOOP!, bir dakika derim. Çünkü bu çarpmanın sonucunun ritmik sayma ile bulunması için çocuğumuzun altışar saymayı bilmesi lazım. Altışar sayma üçüncü sınıf matematik konusu olduğuna göre çocuklarımıza öğretmediğimiz şeyleri sormuş oluyoruz derim.

4X7=?, 4X8=?, 4X9=?… çarpım tablosu sonuçları da 6,7,8,9’ar saymayı gerektirmektedir. Bu saymalar üçüncü sınıf matematik konusu olduğu ve ikinci sınıfta bu saymalar öğretilmediği için öğrenci bu çarpım sonuçlarını sayma şeklinde katlama yoluyla bulma yerine ezberlemek zorunda kalmaktadır. Bizim ailelerdeki yanlış öğretim sistemimizin faturası çok sevdiğimiz öğrencilere çıkmaktadır.

ÇÖZÜM

1-Defterlerin arkasındaki yanlış düzenlenmiş çarpım tabloları acilen değiştirilmelidir. Bu şekilde çocuklara fayda yerine zarar vermektedir.

Milli Eğitim Bakanlığının ikinci ve üçüncü sınıf çarpma öğretimi sistemine uygun, soldan aşağıya doğru 1,2,3,4,5,6,7,8,9,10 olan çarpım tabloları kullanılmalı.

Kısaca söylersek, çarpma sonucu hariç diğer sayılar yer değiştirecek. Benim burada paylaştıklarımı kabul veya reddetmeden önce Milli Eğitim Bakanlığının 2. ve 3.sınıf matematik kitaplarının çarpım tabloları öğretimini kontrol ediniz.

2-Çarpmanın aslında aynı sayıların toplamını kısaltılmış şekli olduğu anlatılmalıdır.
2+2+2+2+2=10 5X2=10

3- Önce saymalar verilmeli, daha sonra sayma yoluyla sonuca katlayarak bulmalı.

4-Öğrencilerin katlamaları yaparken öğreninceye kadar parmakları kullanmalarına izin verilmelidir. 25 yıl önce ben parmakları kullanmalarına izin veriyordum. 25 yıl sonra ABD'de yapılan bilimsel araştırmalar, matematikte parmaklarını kullananların başarısı, parmaklarını kullanmayanlardan daha başarılı olduğu ortaya çıkmış.

5-Saymalarda somut ve değişken olmayan nesneler saymayı ve çarpmayı öğrenmeyi kolaylaştırır.

2’lerde 1 çocuğun 2 ayağı vardır. 1X2=2
2 çocuğun 4 ayağı vardır. 2X2=4
3 çocuğun 6 ayağı vardır. 3X2=6
3’lerde, 3 ayaklı tabureyi kullanarak, 1 taburenin 3 ayağı vardır. 1X3=3
2 taburenin 6 ayağı vardır. 2X3=6
3 taburenin 9 ayağı vardır. 3X3=9
4’lerde 1 masanın 4 ayağı vardır. 1X4=4
2 masanın 8 ayağı vardır. 2X4=8
3 masanın 12 ayağı vardır.3X4=12
5’lerde 1 elde 5 parmak vardır. 1X5=5
2 elde 10 parmak vardır. 2X5=10
3 elde 15 parmak vardır. 3X5=15

6-Çarpmayı Oyun Haline Getirme:

Çocuklar oyun haline getirilen etkinliklere katılmaktan çok zevk alırlar. Zevk alınarak yapılan etkinlikler de başarıyı beraberinde getirmektedir. 2001 – 2002 öğretim yılında 2. sınıfta olan öğrencilerime matematik programında çarpmalar 5'lere kadar olduğu halde çarpım tablosunun tamamını ailelerden yardım almadan ve öğrencileri zorlamadan öğrettim. Okulumuz Eskişehir’in kenar semt okullarından biridiydi. Bir çok aile maddi bakımdan ve eğitim açısından çok iyi değildir. Bu şartlarda bile doğru sistemler uygulanırsa başarıya ulaşmak o kadarda zor değildir.

Buradaki başarı benim başarım değildir. Başarı, sistemin doğru konulması ve öğrenmenin eğlence haline getirilmesinin sonucudur. Maalesef kolay şeylerin zorlaştırıp çocukları nefret ettirmekte çok ustayız. Eğer bizim yanlışlarımız olmasa idi çarpım tablosunu öğrenmek diye bir sorun olmazdı.

Bu çalışmamı anlattığım bazı eğitimciler çarpım tablosunu kolay öğrenmek bu kadar önemli mi diye soruyor. Ben de matematikte çarpım tablosu her şey değil ama başarısızlıkların çoğunun temelinde bu yanlış öğretimin izleri vardır diyorum.

Mesela filleri yavru iken küçük kazıklara bağlanır. Çok uğraştığı halde bu kazığı çıkaramayan yavru fil mücadeleden vazgeçer ve pes eder. Fil büyüdükten sonra kolayca sökebileceği bu kazığı sökmek için hiç çaba göstermez. Buna psikolojide öğrenilmiş çaresizlik denir. Küçük yaşlarda çocuklarda görülen matematik başarısızlıkları ileriki yıllarda iflah olmaz matematik kabuslarına dönüşür daha sonra bu kabusun yerini matematikten nefret duygusu alır.

Gelin birlikte yanlış öğretim sistemleri ile mücadele edelim. Matematik korkusunu sevgiye ve başarıya dönüştürelim. Bizler teknolojiyi çok yakından takip ediyoruz. Son model arabalara biniyor son teknolojik makine ve aletleri kullanıyoruz. Ama sıra matematiğe gelince hala babamızdan ve dedemizden bize intikal eden çarpık çarpım tablosunu kullanıyoruz.

Defterlerin arkasında bizim çocukluğumuz zamanındaki yanlış düzenlenmiş çarpım tabloları yer almaktadır. Bu çarpım tabloları yanlış düzenlendiği için öğrenciler çarpım tablosunu ezberlemek zorunda bırakılıyor. Bu çarpıklığın farkına varıp defter üreticisi firmalara yanlışlarını anlatalım böylece bu çarpıklığı düzeltelim. Doğru üretim sistemiyle hem biz öğretimde zorlanmayalım hem de çocuklarımız kolayca başarı duygusunu tatsın. Ayrıca piyasada bazı defter üreticisi firmaların doğru sistemle düzenlenmiş çarpım tablolarının kullanmaya başladıklarını görüyorum. Bu da beni oldukça sevindirdi. Doğru sistemle düzenlenmiş öğretim sistemleri uygulaması sonucunda 8 yaşından 88 kadar bütün öğrenciler çarpım tablosunu kolayca ve zorlanmadan öğrenebilir.

Ayrıca benim 2 – 3 yıllık bir çalışma sonucunda oluşturduğum bütün çarpım tablosunu içine alan tekerlemeli çarpım tablosu bu işi daha da kolaylaştırmakta ve daha zevkli hale getirmektedir. Fakat tekerlemeli çarpım tablolarını çarpma öğretiminde kullanmak yanlış ve sakıncalıdır. Ben hiç bir zaman çarpma öğretimi süresince tekerlemeli çarpım tablolarını ortaya çıkarmam.

Çarpma öğretimi devam ederken, tekerlemeli çarpım tablolarından bir kısım tekerlemeler okur ve onlara, ''Çocuklar, çarpım tablosunu öğrenen (ezberleyen değil) herkese, ödül olarak bir tane tekerlemeli çarpım tablosu hediye edeceğim.'' deyince sınıfta tekerlemeli çarpım tablosu ödülünü kazanmak için hummamlı bir çalışma düzenine geçilir.

Aşağıda 2001 – 2002 öğretim yılında okutmuş olduğum 2. sınıflarda doğru sistemle ve tekerlemeli çarpım tablosu ile yapmış olduğum uygulama sonucunda yaşanan olumlu neticeleri gösteren 2 öğrenci velisinin görüşlerini kendi ağızlarından dinleyelim:

ÇARPIM TABLOSUNU OYUNLARLA ÖĞRENDİK!

Çarpma ile ilgili çalışmalar başladığında kızımın çarpım tablosunu çabuk öğreneceğinden şüpheliydim. Sene başında öğretmenimiz bütün çocuklara çarpım tablosunun tamamını kolayca öğretebilirim deyince önce hiç inanmamıştım. Çünkü öğrencilik yıllarımda çarpım tablosundan az mı çekmiştim? Daha sonra dersler başladı. Öğretmen saymalarda ikişerde çocuk ayaklarını, 3’lerde 3 ayaklı tabureleri 4’lerde masa ayaklarını 5’lerde elleri kullanarak ritmik saymalar yaptırdı.

Ayrıca bu saymalarda bom oyunları oynadık. Oyun şeklindeki saymalar bizim ve çocuklarımızın çok hoşuna gitti. İlk uygulamalardan sonra biz de bu işin olacağına inandık. Tabiki baştan ufak tefek şaşırmalar oldu. Şaşırdıkları zaman eşyaları ve katlama yolunu kullanarak yanlışlarını düzelttik. Çalışmalar oyun şeklinde olduğu için çocuklarımız da hiç sıkılmadan istekli bir şekilde çalışıyordu.

Daha sonra öğretmenimiz kendi hazırladığı tekerlemeli çarpım tablosunu çocuklarımıza dağıttıktan sonra bizim bile ilgimizi çekti. Hatta oyun şeklinde öğrenme 6 yaşındaki oğlumun bile çok hoşuna gitti. Bir çok çarpmayı ve tekerlemeyi ablası ile o da kısa sürede öğrendi.

Bizim öğrenciliğimiz zamanında çarpım tablosu bizlere çok zor geliyordu.Ama bu sistemi görünce o kadar da zor olmadığını anladık. Biz daha önce matematikten başarılı olmak için çok zeki olmak gerektiğine inanıyorduk. Ama çok zor zannettiğimiz konuların oyun halinde ve istekli şekilde çalışılması ile kolaylıkla öğrenilebileceğini gördük.

ÖĞRENCİ VELİSİ DİLEK İNCE

 
Öğretim yılı başladığında kızım Ayşe’nin başarılı olacağına inanıyordum. Fakat matematik dersi kadar beni korkutan başka bir ders bilmiyordum. Örneğin çarpım tablosunu ben dahil çevremde bir çok kişi tam olarak bilmiyor. İlk önce bizim yıllardır öğrenemediğimiz şeyleri bir 2. sınıf öğrencisi bu kadar çabuk ve zevkli öğrensin olacak şey mi! İnanmadık. Bir de güldük.

Ama çalışmalar başlayınca kısa sürede çok yanıldığımızı anladık. Çalışmalar çok iyi gidiyordu. Kızımın yaptığı çalışmalar benim de çok hoşuma gitti ve daha sonra ona ben de katıldım. Bom oyunu ve tekerlemelerle kızımla birlikte bende çarpım tablosunu kolayca öğrendim. Kızımın oyunları bile değişti. Öğrendiklerini aynı şekilde arkadaşlarına bile öğretiyordu. Oyun şekline gelince beyin olaya daha iyi odaklanıyor ve öğrenme çabuklaşıyor.

Kızımla birlikte kısa sürede sıkılmadan çarpma ve bölme işlemlerini öğrendik. Öğrendiklerimizi çevremizdekilere de anlatıp yardımcı olalım dedik ama onlar bize hiç kulak asmadılar; bize alaylı bir şekilde güldüler. Fakat sonunda kazanan ve haklı çıkan biz olduk. Bunun mutluluğu bize yeter. Benim için yıllarca püsküllü bela olan matematik dersi kızımın en sevdiği ders haline geldi.

ÖĞRENCİ VELİSİ RAHAN SEZER

 
Sayın Necip Güven, kitabınızı öngördüğünüz biçimde cumartesi aldım. Dokümanlar için de minnettarım. Okumaya başlayınca oğlumdaki matematik başarısızlığının altında yatan sebebin çarpım tablosunu ezberleyememek olabileceğini düşünmeye başladım. Zira onu da tam bilmiyor 6. sınıf talebesi olmasına rağmen. Emeğinize ve gerçek eğitmenliğinize, öğretmenliğinize saygılar ve teşekkürler efendim. Türk çocuklarının zekâsına inanmış öğretmenlere çok ihtiyacımız var. Kat etmemiz gereken uzun bir yol var oğlumla bu konuda. Ancak evvela kendine güvenmesi, yapabileceğine inanması gerekiyor.

Yalnız hala Matematik lafını duymaya tahammülü yok. Önce dünyada matematik denilen bir şeyin varlığının farkına varması gerekiyor. Onu da kitabınızı okumasını sağlayarak sağlayacağız. Size de çalışmalarınızda başarılar dilerim, bizi çalışmalarınız ve yeni buluşlarınızdan mahrum bırakmayınız efendim.Saygılarımla…

TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM GÖREVLİSİ SİBEL


Necip GÜVEN

 
4109 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın