• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/annebabaokulu
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905327001004
  • https://www.instagram.com/matematikkafe
TRANSLATE
DESTEK OL
ÜYELİK GİRİŞİ
REKLAM ALANI-1

MATEMATİK DÜNYASI
EĞLENCELİ MATEMATİK
OKUL BAŞARISI
PSİKOLOJİ
SİTE HARİTASI
ZİYARET BİLGİLERİ
Aktif Ziyaretçi12
Bugün Toplam1811
Toplam Ziyaret2428728

Matematiğin sırrı!

10/03/2023

matematik sirri


MATEMATİĞİN SIRRI!


Doç. Dr. Fatma Ayça Çetinkaya: “Günlük hayatta matematik olmadan adım atmamızın imkanı yok.”


Mersin Üniversitesi Matematik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Fatma Ayça Çetinkaya, matematiğe farklı yaklaşımlarla ilgili sorularımızı yanıtladı.

Diğer derslerin yeri ayrı matematiğin yeri ayrı, çünkü matematiğe karşı ülkemizde ve tüm dünyada bir isyan var. Bu isyanın nedeni, matematiğin zor olmasıyla alakalı. Matematiğin zorluk seviyesini ve matematikle ilgili diğer yargıları Mersin Üniversitesi Matematik Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Fatma Ayça Çetinkaya değerlendirdi.

BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ?

Ben lisansımı 2008 yılında Ankara Üniversitesi Matematik Bölümünde tamamladım. Sonra 2009 yılında Mersin Üniversitesi Matematik Bölümünde yüksek lisansa başladım, 2012 yılında yüksek lisansı bitirip doktoraya başladım ve 2016 yılında da doktoramı bitirdim. Yüksek lisans ve doktora sürem boyunca Mersin Üniversitesi Matematik Bölümünde araştırma görevlisi olarak çalıştım. Doktoram bitince aynı bölümde yardımcı doçent olarak çalışmaya başladım. Geçtiğimiz Kasım ayında da yayın ve çalışmalarımın değerlendirilmesi sonucunda Üniversiteler Arası Kurul’dan doçent unvanı almaya hak kazandım. Şu an Mersin Üniversitesi Matematik Bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapmaya devam ediyorum. Aynı zamanda Tübitak 2219 Yurtdışı Doktora sonrası araştırma bursiyeriyim. Eğer pandemi ve diğer bütün koşullar izin verirse olabilecek en yakın zamanda Amerika’daki Missouri University of Science and Technology’de doktora sonrası çalışmalarıma başlamayı planlıyorum.

“ÜLKEMİZDE MATEMATİK SEVİLMİYOR'' İFADESİ GERÇEĞİ YANSITIYOR MU?

Bu ifadenin yüzde yüz gerçeği yansıttığını söyleyemem. Her şeyin olduğu gibi, matematiğin de seveni ve sevmeyeni var. Ayrıca bu durumu ülke sınırları içerisine hapsetmenin de doğru olacağını sanmıyorum. Her sene katılmaya özen gösterdiğim uluslararası matematik sempozyumlarında bir araya geldiğim çeşitli ülkelerden matematikçi meslektaşlarımla da konuştuğumuz bir konu bu. Onlar da kendi ülkelerinde matematiği çekici bulan ve bulmayan insanların varlığından bahsediyor. Bence matematiğin sevilip sevilmemesinden ziyade matematikle ilgili şöyle bir sıkıntımız var. Matematik dünyanın hiçbir yerinde hak ettiği ilgiyi görmüyor. Oysa matematik salt aklın ürünü olan bir bilim ve insan aklının doğa yasalarını araştırmada kullanabildiği en güçlü araç.


MATEMATİK ÖĞRENİMİNDEKİ OLUMSUZ DURUMLAR MATEMATİK ÖĞRETMENLERİNİN YETİŞTİRİLME ŞEKLİNE BAĞLI OLABİLİR Mİ?

Ortada bir olumsuzluk varsa, bu olumsuzluğu sadece matematik öğretmenlerinin yetiştirilme şekline indirgemek, öğretmen yetiştirmek için canla başla çalışan meslektaşlarıma ve üniversitelerde aldıkları eğitimden sonra varını yoğunu ortaya koyarak işlerini en iyi biçimde yapmaya çalışan öğretmen arkadaşlarıma haksızlık olur. Benim düşünceme göre öğrenmek kişisel bir yolculuk ve öğretici, öğrenen ve öğrenilen şey arasındaki yol göstericiden başka bir şey değil. Bence matematik öğreniminde, hatta genel olarak öğrenim dediğimiz süreçte, hemen hepimizin sıklıkla deneyimlediği şey öğrenmeye gönlümüzün olmaması. Çünkü öğrenmeyi istemek ve öğrenmeye çalışmak genel olarak iradeli olmayı gerektiriyor. Öğrenme yoluna büyük bir hevesle adım atsak bile, çeşitli nedenlerden dolayı yolun yarısından geri dönüyoruz. Mesele geri dönmemekte.

MATEMATİK BİR SANATLA BAĞLI MI, VARSA BU BAĞ NASIL AÇIKLANMALI?

Bence sanat ve bilim toplumsal kültürü oluşturan en önemli iki etkendir. İkisinin de yaratıcısı insandır ve ikisi de insanın kendisini ve dolayısıyla hayatı anlamlandırma çabasıyla ortaya çıkmıştır. Matematik ve sanat genel olarak birbirlerinden çok ayrı olarak düşünülen iki unsur olsa da hem matematiğin kendi içinde sanatsal bir uyumu vardır; hem de matematik, müzik, resim ve mimari gibi uygulamalar sayesinde sanatla iç içedir. Müzikal ölçekler ile tam sayıların oranı arasındaki bağ Antik Yunan’dan beri bilinen bir gerçek. Öte yandan, matematiksel bir kaygıyla yapılmamış olsalar bile, tarih öncesi çağlarda üretilen sanat eserlerinde de matematik ve geometrinin izleri olduğu kolay bir biçimde gözlemlenebilir. Matematiği güzellikle ve dolayısıyla sanatla ilişkilendirmek için elimizde birçok sebep var.


“HER ŞEYİN BİR MATEMATİĞİ VARDIR '' İFADESİNİ NASIL DEĞERLENDİRİRSİNİZ?

Matematiğin her şeyde olduğuna dair aklımda olan iki sıradışı örnek var. Bunlardan birincisi, Nature Human Behavior dergisinde 2018 yılında yayınlanan bir çalışmanın elde ettiği bulgular. Bu çalışmaya göre, toplumsal hafıza matematiksel bir kural takip ediyor. Bir diğer örnek de yine Nature Microbiology dergisinde 2017 yılında yayınlanan başka bir makale ile ilgili. Bu makaleye göre bir virüsün etkisiz hale getirilmesi virüsün yapılanma sürecine müdahale etmekten geçiyor ve bunun için de virüsün geometrisinden faydalanmak gerekiyor. Toplumsal hafıza veya virus yapısına gelene kadar da günlük hayatta matematik olmadan adım atmamızın imkanı yok.

MATEMATİKTE BAŞARIYA ULAŞMAK İÇİN NE YAPMALIYIZ?

Matematik başarısından ziyade, genel olarak başarıya ulaşmak için çalışmalıyız. Bizi aşağı çekmeye çalışan, alttan alta başaramayacağımızı düşündüren, hissettiren her şeyi bir kenara bırakıp çalışmalıyız.

SÖZELCİ BİRİ NASIL MATEMATİK ÖĞRENEBİLİR?

Bu ara okumaya yeni başladığım bir kitap var. Kitabın ismi Bir Nefeste Matematik, yazarı ise Chris Waring. Bu soruya birebir cevap verdiğini düşündüğüm için, izin verirseniz bu kitaptan küçük bir alıntı yapmak istiyorum. Waring, kitabın giriş kısmında şöyle diyor: “Sizlere matematik alanındaki becerinin öğrenilebileceğinden bahsederek başlamak istiyorum. Çoğumuzda bir matematik korkusu vardır. Bu bir hastalık gibidir ve bu korkuyu daha önce kendilerine bulaşmış diğer insanlardan kapmaktayız. Ebeveynimiz, arkadaşlarımız ve hatta öğretmenlerimiz bile olası taşıyıcılar olup matematiğin sadece şanslı ve bu işe yatkın bir beyinle doğmuş bir grup seçkin insan için anlaşılabilir bir şey olduğunu düşünmemize neden olmaktalar. Bu seçkin bireyler hiçbir çaba sarf etmeden matematiksel işlemleri yapabilirler ve genellikle de bizim kendimizi aptalmış gibi hissetmemize neden olurlar. İşte bu doğru değil. Eğer isterse, herkes matematik öğrenebilir. Evet, doğru, bu iş herhangi bir beceri gibi biraz zaman ve çaba gerektirir. Evet, bazıları diğerlerine göre daha hızlıdır, ancak bu durum öğrenmeye değer çoğu şey için de geçerlidir.”

MATEMATİĞİN TEMELİ NASIL ATILMALIDIR?

Matematik temeli sağlam materyaller kullanmak suretiyle devamlı tekrar yaparak atılabilir.

“MATEMATİK SIKICIDIR.”İFADESİ GERÇEĞİ YANSITIYOR MU?

Matematiğe nasıl maruz kaldığımızla ilgili bence. Diğer her şeyde olduğu gibi matematiğin de ilgi çekmesi ve çektiği ilgiyi koruması için iyi bir anlatım biçimine ihtiyacı var.

Sayılarla dostluk kurmak istersek, bunu nasıl başarabiliriz?

Herhangi birisiyle dostluk kurmak istediğimizde ne yapıyorsak onu yaparak sayılarla da dost olmayı başarabiliriz. Bir dost edinmek için öncelikle arkadaş edinmeli ve o arkadaşa yeteri kadar emek harcamalıyız. Aynı süreci sayılara uygulayarak sayılarla da dostluk kurabiliriz.

Sorularımızı yanıtladığınız için çok teşekkür ederim.

Ben teşekkür ederim, kolaylıklar dilerim.

KAYNAK:
donanimeksperi.com/doc-dr-fatma-ayca-cetinkaya-gunluk-hayatta-matematik-olmadan-adim-atmamizin-imkani-yok/

Gençler matematiği tartışıyor

 

808 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın