• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/annebabaokulu
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905327001004
  • https://www.instagram.com/matematikkafe
TRANSLATE
DESTEK OL
ÜYELİK GİRİŞİ
REKLAM ALANI-1

MATEMATİK DÜNYASI
EĞLENCELİ MATEMATİK
OKUL BAŞARISI
PSİKOLOJİ
SİTE HARİTASI
ZİYARET BİLGİLERİ
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam335
Toplam Ziyaret2425019
Necip Güven
necipguven2008@gmail.com
NASRETTİN HOCA
22/05/2020


Bir eğitimci olarak  gerçek  Nasrettin Hoca'yı 45 yaşımda keşfettim. Hepsi değil ama bir kısım fıkralarının altında yatan öğretici dersleri yavaş yavaş anlamaya başladım. Bu arada şunu ifade edeyim. Nasrettin hocayı ben en iyi şekilde anlamaya "Matematik" çalışmalarıyla başladığımı itiraf edeyim. Aslında Hoca bizi güldürürken düşündürmeyi amaçlamış ama biz Hoca’nın fıkralarına gülüyoruz fakat vermek istediği mesajların bir çoğunu kaçırıyoruz.
 
Daha sonra da o meşhur "Nasrettin Hocamız olsaydı nasıl cevaplandırırdı?" diye sordum. "Bugün 'Nasrettin Hoca' hayatta olsaydı, bizim matematikle ilgili yaşadığımız sıkıntılarla ilgili sorulara nasıl cevaplar verirdi?" sorusunu yaptığım seminerlerde öğrencilerle paylaştım. Bu soruya farklı tepkiler geldi. Ben de "Kısa bir süreliğine Nasrettin Hoca’yı zaman tünelinden çağıralım mı?" dediğimde genellikle çocuklar "Bu adam bizimle dalga mı geçiyor?" der gibi yüzüme baktıklarında ben de "Evinizdeki televizyonlarda BATMAN, SÜPERMEN, ÖRÜMCEK ADAM gibi filmlerin gerçek olmadığını bildiğiniz halde gerçekmiş gibi seyretmiyor musunuz?" dediğimde "Haklısın Hocam" dediler.
 
 
Hemen seyirciler arasından dört öğrenci çağırıp "Nasrettin Hoca"nın fıkrasını canlandırdık. Birinci öğrenci  bana "Hocam, matematik çok zor bir derstir değil mi?" dediğinde "Haklısın evladım." dedim.
 
İkinci öğrenci, "Hocam zor bir ders ama çalışılınca başarılıyor" dedi. Üçüncü öğrenci de "Hocam, matematik çok zevkli bir derstir değil mi?" dediğinde ona da "Haklısın evladım." dedim. Dördüncü öğrenci "Hocam, bu nasıl iş, üç öğrenci de matematikle ilgili farklı ifadeler kullandı, üçüne de 'Haklısın evladım!' dediniz, bu nasıl olur?" dedi. Ben de, dördüncü öğrenciye de ”Sen de haklısın evladım.” dedim.
 
 
Dördüncü öğrenci bu defa "Hocam, bu nasıl iş, kafam şimdi daha da karıştı, bu işin aslını bana açıklar mısın?" dedi. Ben de "Aferin evladım, bu soruyu sorman çok iyi oldu. Yıllardır benim fıkralarımı okuyup güldünüz ama bir çoğunuz bu fıkralarda hocamız bize ne ders vermek istiyor diye düşünmediniz. İlk defa sen işin aslını öğrenmek için çok güzel bir soru sordun."
 
Şimdi bu konuyu daha iyi anlamanız için örneği günümüzden vereceğim.
Diyelim ki matematik 100 katlı bir matematik gökdeleni. İlk öğrenci bu gökdelene ezber yöntemiyle, yani tırmanarak  çıkmak isteyen öğrenci idi. "Matematik gökdelenine tırmanarak çıkmak çok zordur" dedi. Ona bu yüzden "Haklısın evladım" dedim, haksız mıyım evladım?
 
-- Haklısınız Hocam ...
İkinci öğrenci bu matematik gökdelenine çıkmak için merdiven yapmış. "Hocam, biraz zor oluyor ama, gayret edince ve sabır edince gökdelene çıkabiliyorum" dedi. Ona da "Haklısın evladım" dedim. Yanlış mı söyledim?
 
 
-- Çok haklısınız Hocam ...   
 
 
Üçüncü öğrenci ise daha kolay çıkmak için asansör yapmış. Diğer öğrencilerin tırmanarak veya merdivenle çıkmaya çalıştığı matematik  gökdelenine o asansörle çıkıyormuş. "Hocam, matematik gökdelenine asansörle çıkmak çok kolay ve zevkli" dedi. Ben ona da "Haklısın evladım" dedim. Haksız mıyım?
 
-- Çok haklısınız Hocam ...
 
Bu durumun aslını bilmediğin için senin de kafan karıştı. Onun için sana da "Sen de haklısın." dedim. Dördüncü öğrenci, ''Hocam benimle dalga geçtiğini zannettiğim için kusura bakma. Hocam bu durumda sen de haklıymışsın.'' dedi.
 
 
"Evladım ben de sana teşekkür ederim. Senin sayende bu fıkrada vermek istediğim mesajı açıklamama yardımcı oldun."
 
 
Yalnız şu dersimi sakın unutmayınız. Matematiği gökdelene tırmanarak, yani ezbere öğrenmeye çalışan bir öğrenciye, yüzlerce, binlerce defa matematiğin çalışılıp başarılacağını söyleseniz de asla inandıramazsınız. Bu öğrenciyi matematikle barıştırmak için önce yaşadığı matematik hikayesine kulak vererek onu anlamalısınız. Sonra da onu hiç olmazsa gökdelene ezbere göre daha kolay olan matematik merdiveniyle tanıştırmalısınız. O zaman o öğrenciyi çok kolay kazanabilirsiniz.
 
Matematik gökdelenine merdivenle zorlanarak çıkan öğrenciye de matematiğin çok kolay ve zevkli olduğuna yüzlerce, binlerce defa söyleseniz inandıramazsınız. Ne zaman ki matematik gökdelenine kolay çıkan matematik asansörünü görür, o zaman matematiğin çok kolay ve zevkli olduğunu söylemenize gerek kalmadan bu gerçeği kabul eder.
 
 
Sizlere şunu öğütlüyorum. Olaylara tek açıdan bakarak karar vermeyin. Herkesin doğrularını yaşadıkları olaylar belirler. Bu öğrencilere yeni doğruları kabul ettirmek için önce onları anlamak, sonra da onları yaşamını daha kolaylaştıracak yeni doğruları ayan beyan ortaya koymalısınız.
 
Öğrencilere ikna edici, ele tutulur ve uygulanabilir, öğrenim hayatlarını kolaylaştırıcı sistemler sunduğunuz zaman siz söylemeseniz de onlar sizin gösterdiğiniz zaman eyni sistemleri kabul ederler ve uygularlar.  
 
 
Bu arada benim geriye dönüş zamanım yaklaşıyor. Gitmeden önce size benden sonra yaşamış olan Hindistan Devletinin kurucusu Mahatma Gandi’nin pozitif düşünce konusundaki şu sözünü bir levhaya büyük harflerle yazıp baş ucunuza asmanızı tavsiye ederim. Gandi şöyle diyor:
 
"Pozitif düşünün, çünkü düşünceleriniz sözleriniz olur.
 
Sözleriniz pozitif olsun, çünkü sözleriniz davranışlarınız olur.
 
Davranışlarınız pozitif olsun, çünkü davranışlarınız alışkanlıklarınız olur.
 
Alışkanlıklarınız pozitif olsun, çünkü alışkanlıklarınız değerleriniz olur.
 
Değerleriniz pozitif olsun, çünkü değerleriniz kaderiniz olur."
 
 
Benim vaktim doldu, haydi Allah’a ısmarladık çocuklar! Bizi çok aydınlattınız, güle güle Hocam!
 
 
Eh, İşte böyle dostlar! Ne o, geç bunları bunlar hikaye. Sen bize bu konuda daha somut bir delil gösterebilir misin? derseniz. Ben ilkokul öğretmeni olduğum için ortaokul veya lise matematiği alanım olmadığı için bir şey diyemem. Ama ilkokuldan örnek vereyim.
 
 
İlkokullarda "Çarpma Öğretimi" çocukların önünde "Hoca’nın deyimiyle" bir gökdelen gibi durur. Bu arada size bir sır vereyim ama sakın kimseye söylemeyin olur mu? Ben, "çarpma öğretimi" gökdelenine çok kolay çıkaran bir asansör yaptım. İnsanların bir çoğu şov yaptığımı zannediyor. Yaptığım asansörün nasıl çalıştığını sizlere de göstereyim dedim. Çok az kişi inandı ve inananlar kazandı.
 
 
Fakat, ben hiç bir zaman, insanlar inansa da inanmasa da doğruları söylemekten vazgeçmedim. Çünkü ''GERÇEKLERİN ORTAYA ÇIKMAK GİBİ KÖTÜ BİR HUYU VAR!'' sözündeki gibi gerçeklerin er geç, ayan beyan ortaya çıkacağına inanıyorum. 
 
NECİP GÜVEN 

ALTINCI VE SON BÖLÜM


1189 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

GEÇİM DENKLEMİ! - 14/04/2024
GEÇİM DENKLEMİ!
BAŞARIYA GİDEN YOL KESE FORMÜLÜNDEN GEÇER! - 27/03/2024
BAŞARIYA GİDEN YOL KESE FORMÜLÜNDEN GEÇER!
POPÜLER MESLEKLER MASALI - 06/03/2024
POPÜLER MESLEKLER MASALI
MATEMATİKLE BARIŞMAYA DAVET EDİYORUZ! - 28/02/2024
MATEMATİKLE BARIŞMAYA DAVET EDİYORUZ!
HER ŞEY BİZDE BİTER! - 21/02/2024
BENDE, SENDE NE VAR Kİ, HER ŞEY BİZDE BİTER!
ÇOCUKLAR MATEMATİK ÖĞRENMEKTE NEDEN ZORLANIRLAR? - 19/02/2024
ÇOCUKLAR MATEMATİK ÖĞRENMEKTE NEDEN ZORLANIRLAR?
AİLE KÜLTÜRÜ NEDİR - 15/02/2024
AİLE KÜLTÜRÜ NEDİR
BEKLE BUĞDAY TANESİ - 10/02/2024
BEKLE BUĞDAY TANESİ
YE KÜRKÜM YE DEVAM EDİYOR - 31/01/2024
YE KÜRKÜM YE DEVAM EDİYOR
 Devamı