• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/annebabaokulu
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905327001004
  • https://www.instagram.com/matematikkafe
TRANSLATE
DESTEK OL
ÜYELİK GİRİŞİ
REKLAM ALANI-1

MATEMATİK DÜNYASI
EĞLENCELİ MATEMATİK
OKUL BAŞARISI
PSİKOLOJİ
SİTE HARİTASI
ZİYARET BİLGİLERİ
Aktif Ziyaretçi10
Bugün Toplam341
Toplam Ziyaret2439760

Çocukluk defterlerimden

16/03/2023

egitim-masallari

 

Eğitim Masalları - Eğitim Hikayeleri / Çocukluk defterlerimden
Yazan: Ergür ALTAN


Yine yolculuklardayım ben. Hiç gitmediğim, hiç bilmediğim yollara bakıyorum. Hiç görmediğim şehirleri yüzdürüyorum düşümdeki nehirde. Şehirler küçülüyor, büyüyor nehir durdurak dinlenmeden.



Amca, Irakla İran savaşıyormuş.

-Eee, ne olmuş yani?

-Bu zarfı cepheye göndermek istiyorum.

-Hangi cepheye?

-Savaştıkları cepheye işte.

-Ne var zarfta?

-Bir paket makarna.

-Oğlum, sen benimle dalga mı geçiyorsun? Annene ver de pişirsin makarnayı. Yiyin beraber.

-Ama adımı, adresimi bile yazdım.

-Hem kurşunkalemle yazmışsın, olmaz.

-Pul yapıştırmayacak mısın şimdi?

-Bak alırım seni ayağımın altına. Hadi yaylan!



Yüreğim bir zarfta dirilir bazen, bir paket makarnada arar dengini; rengini, ahengini uçurmak ister başka zamanlara, başka mekanlara.



-Su lazım mı teyze?

-Sen yürüyemiyorsun bile, arkadaşların getirsin.

-Ben yürüyebiliyorum ama biraz yavaş. Ben de getireyim.

-Al şu parayı.

-Yok, almam.

-Niye?

-Annem babam darılır sonra.

-Sen bilirsin. Çocuklar, mezar şu tarafta.


Kaç kez kayboldum oysa, kaç kez bir aile fotoğrafında buldum kendimi... Her sabah annemin babamın yüreğine su serpiyorum usulca. Yüreğe su serpmenin ticareti mi olur? Ah neler geçiyor yine çocuk aklımdan....



-Çöpe attığım karanfilleri ne çıkardın?

-Ekmek için.

-Ayol nesini ekeceksin onların? Ölmüş onlar çoktan.

-Belki yalancıktan ölmüşlerdir.

-Elin de pis, git yıka çabuk.

-Mustafa Amcalar kızmaz de mi bahçelerine eksem?

-O karanfillerden beter olasın inşallah.



“Gün kavuştu” derdi anneannem. Kavuşmayı seviyorum çok. Yaşamadığı, yaşayamadığı bir kavuşmaya da büyür insan. Yaşayamadığı bir kavuşmaya da güzelleşir. Karanfiller de kavuşur mu? Şimdi bunu kime sorsam ki...



-Bana taş kaydırmayı öğretsene.

-Beceremezsin sen.

-Hiç olmazsa göster bir kez.

-Tamam ama köfte ekmeğini bana vereceksin.

-Ama sen de yiyorsun ki.

-Ben anlamam, işine gelirse.

-Kabul... Bu taş nasıl kaydırılır peki?



Bir taşı üç kez kaydırabildim en çok. Gülüşümü sevdi deniz, bir de yaşlarımı. Deniz boyunca yaşlarımı kaydırdım Kimse görmedi yıldızlardan başka. Ben en çok özlemeyi becerdim. Özleyerek sevmeyi öğrendim, severek özlemeyi…Dingin, yürekten ve sonsuz...



-Tut elimi yavrum.

-İyi böyle.

-İzmirlisin sen, bilmezsin karda yürümeyi, düşüverirsin sonra.

-Aa, kardanadam.!

-Ellerin niye yara olmuş senin?

-Havucu yok bunun.

-Eve varır varmaz tentürdiyot süreyim.

-Biraz seyredeyim mi kardanadamı?

-Sanki dağlanmışlar gibi. Söyle, kim yaptı bunu sana.

-...

-Kıyamam sana ben.



Bir can serpilir canıma, bir merhamet can katar bana. Yaram sarılmış gibi olur, güleç olur yüzüm. Uyuyakalırım mavi, uyuyakalırım ürkek, uyuyakalırım biraz daha umut dolu.



Yine yolculuklardayım ben. Ay doğuyor gözlerime. Gözlerim biraz daha hayat dolu; hayat biraz daha çocuk.



Bir yarım ezgi gelip de konuveriyor dudağıma, çocuklaşıveriyorum yine…

 

Yazarın diğer eğitim masalları

 

407 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın