• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/annebabaokulu
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905327001004
  • https://www.instagram.com/matematikkafe
TRANSLATE
DESTEK OL
ÜYELİK GİRİŞİ
REKLAM ALANI-1

MATEMATİK DÜNYASI
EĞLENCELİ MATEMATİK
OKUL BAŞARISI
PSİKOLOJİ
SİTE HARİTASI
ZİYARET BİLGİLERİ
Aktif Ziyaretçi31
Bugün Toplam1223
Toplam Ziyaret2461075

TÜM ATAMALARI ÇÖZECEK UYGULAMA

Tum-atamalari-cozecek-uygulama

 

TÜM ATAMALARI ÇÖZECEK UYGULAMA...

2. DOĞU GÖREVİ VEYA ZORUNLU HİZMET ROTASYONU
SİSTEM NASIL ÇALIŞIR?

Kısa ve net bir şekilde açıklayacak olursak MEB öncelikle yer değiştirmek isteyen öğretmenlerden ön başvuru alacak. Kaç kişinin hangi ile gitmek istediğini tespit edecek ve o illere olan isteğe göre o illerdeki öğretmenlerin rotasyonunu gerçekleştirecek.

Örnek verirsek Konya iline il dışından gelmek isteyen bin öğretmen olsun. MEB Konya ilindeki rotasyonu gelmiş bin öğretmeni il dışı ve bölgesel olarak zorunlu hizmete gönderecek. İl içinde de aynı sistem geçerli.

Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, örnekteki bin öğretmen ikinci zorunlu hizmetini bitirdiği takdirde istediği ile yine aynı sistemle anında gelebilecek.

Zorunlu hizmetini fazlasıyla yapmış öğretmenler ikinci zorunlu hizmet rotasyonuna uğramayabilecekler. Çünkü zorunlu hizmet rotasyonunda 1. öncelik zorunlu hizmette geçen süre, 2. öncelik ildeki çalışma süresi, 3. öncelik puan üstünlüğü. Zorunlu hizmette geçen süresi 8 yıl olan 10 yıllık bir öğretmen yerine zorunlu hizmette 4 yıl çalışmış 20 yıllık bir öğretmen ikinci zorunlu hizmet rotasyonuna tabi tutulacak.

Sonuç olarak her öğretmen eşit sürelerde zorunlu hizmet bölgelerinde çalışacak ve belirli bir süre istedikleri illerde çalışacaklar. Tek ve gerçek çözüm yolu budur.

Öncelikle Zorunlu Hizmet Rotasyonundan önce sunulan yetersiz çözümlere bakalım:

1- Becayiş: Becayiş sistemi kabaca, A şehrindeki bir öğretmenle B şehrindeki bir öğretmenin anlaşmalı olarak yer değiştirmesidir. Günümüzde batıdaki öğretmen yoğunluğuna bakılacak olursa çoğu öğretmen batı okullarında çalışmak istiyor. Dolayısıyla doğu bölgelerimizde çalışan öğretmenlerimizin becayiş yapacak öğretmen bulmaları sıkıntılı. Sistemi tamamen rahatlatacak çözüm yolu elbette ki değil.

2- Zorunlu hizmet bölgelerinde çalışan öğretmenlere maddi destek: Bu sisteme göre zorunlu hizmet teşvik edilecek. Fakat herkes için öğretmenlik maddiyat değil. Zorunlu hizmet bölgelerindeki Öğretmenin en büyük sorunu yeni bir hava, yeni bir nefes. Bu da kısıtlı bir çözüm yolu.

3- Alan değişikliği: Hali hazırda alan değişikliği yapılıyor ama sınıf öğretmenliğinin tıkanıklığı hala çözülemedi. Çünkü sınıf öğretmenliği sistemin dörtte birini oluşturuyor ki bu durumda alan değişikliği çok küçük bir müdahale.. Peki diğer bölümler tıkandığında alan değişikliğinin bir anlamı kalacak mı ? Hayır. Sistem anında tıkanacak.

4-Emeklilik: Bir başka çözüm önerisi de emeklilik yaşı gelmiş olan öğretmenlerin zorunlu emekliliğini sağlamak. Ne yazık ki bu anayasal olarak mümkün olmadığı gibi, yine genel bir çözüm sunmuyor. Emeklilik yaşı gelmiş öğretmen sayısı 2016 itibariyle (61 yaş üzeri 6988 öğretmen) yer değiştirme bekleyen öğretmen sayısını yine karşılayamayacak.

EŞ DURUMU ATAMASI- SAĞLIK ÖZRÜ ATAMASI GİBİ ATAMALAR TARİH OLUYOR…

İkinci Zorunlu Hizmet Rotasyonunun Çözümleri:

1. Eş durumu Atamaları: Aile bütünlüğü sorunu kökten çözülmüş olacak. Eş durumu ataması tarih olacak. Eşler ön kayıtla belirlenen gitmek istedikleri ile istediği anda gidebilecekler, özetle ikinci zorunlu hizmet görevine geleceklerin yerine ve istediği şehirde çalışabilecekler. Eşinin yanına gitmek isteyene geçici olarak zorunlu hizmet görevi dondurulup gönderilir. Ve bir dahaki zorunlu hizmet görevi dağıtımında eşiyle beraber eşinden ayrılmadan aynı bölgede çalışır. Böylece eşlerin birbirinden uzakta kalma, ayrılma problemleri çözülmüş olur. Yani atamalarda evli, bekar, eşiyle beraber, eşiyle ayrı gibi kıstasların hepsi sorun olmaktan çıkacak. Evli de olsa bekar da olsa herkesin zorunlu hizmet süresi eşitlenecek.

2. Öğrenim Özrü Atamaları: Öncelikle MEB öğretmenlerimizin yüksek lisans yapmalarının önünü tekrar açmalıdır. Öğrenim özrü içinde aynı formül geçerli. Ve eminiz ki bu sistem oturduğunda hiçbir aklı başında öğretmen tayin için yüksek lisans yapmaz. Çünkü zorunlu hizmet görevi dondurulmuş olarak gidecek ve tekrar geri dönme riski olacak. Gerçekten yüksek lisans yapmak isteyen öğretmenlerimizin de zorunlu hizmet görevi dondurulur, yüksek lisansı bitince tekrar zorunlu hizmeti bitirmek üzere zorunlu hizmet bölgelerine tayini çıkarılır. Yüksek lisansını bilerek uzatan öğretmenler için de yüksek lisans yaptığı üniversiteden başarısızlığıyla ilgili görüş alınır ve uygunsuz bir durum tespit edilirse gereken ceza verilir.

3. İl içi Atamaları: İl içi atamalarında merkezlere yaklaşma daha rahat olacak. Çünkü il genelindeki öğretmen yoğunluğu da eşit olacak. Daha önce il merkezlerinde çalışan, zorunlu hizmette geçen süresi düşük, yüksek puanlı öğretmenlerimizi rotasyon ile ilçe ya da yakın köylere göndermiştik ve ildeki kontenjan yeteri kadar açılmıştı. İliçi böylece rahatlamış olacak..

4. İl dışı Atamaları: Tüm Türkiye’de bölgeler eşit öğretmen yoğunluğuna sahip olduğu için ve sirkülasyon gerçekleşeceği için ildışı atamalarda kesinlikle hiçbir sorun yaşanmayacak. Zaten artık sadece tek atama olacak, eş durumu, sağlık özrü vb atamalara gerek duyulmayacak. Zorunluda çalıştığı süreye, hizmet puanına göre zorunlu hizmet bölgelerine gönderilen öğretmenlerin yerine, zorunlu hizmet bölgelerindeki öğretmenler gelecekler ve sistem böylece devam edecek.

Sistemin Tıkanma Durumu: Sistemin tıkanması mümkün değil. Çünkü sistem illerdeki ihtiyaçlara göre sırayla işleyecek. Örneğin bir öğretmen il dışı hakkı kazandığında gitmek istediği bölgedeki zorunlu hizmet süresi düşük, puanı yüksek öğretmenle bir nevi yer değiştirmiş olacak.

Düzenini kurmuş öğretmen sorunu: Gelen eleştirilerden biri de düzenini kurmuş öğretmenlerin yerlerini değiştirilmesinin yeni bir mağduriyet doğuracağı. Düzen kurmak, ev taşımak veya yaşadığı çevreyi değiştirmek hiçbir öğretmenin düzenini bozmaz. Aksine çevresini geliştirir. Bu eleştiri tamamen ön yargılı bir eleştiridir. Zaten doğu bölgelerinde çalışan öğretmenlerin çoğu yıllarca her atama döneminde il il ev taşıyarak memleketlerine yakınlaşmaya çalışmaktadırlar. Bu yüzden bu yaklaşım samimi değildir.

Eşi polis-asker olan öğretmen sorunu: Eşiniz polis ya da askerse, eşinize tabi oluyorsunuz. Bu da il dışı zorunlu hizmetinizi kesiyor. Tam tersi durum şu an MEB gündeminde, Yani Polisler, askerler öğretmene tabi olacaklar. Zaten polislere 2. doğu görevi var. Polisin öğretmen eşi de zaten 2.doğu görevine gidecek. Askerlikle ilgili de küçük bir düzenlemeyle bu problem de aşılır. Eşi özel sektörde çalışanlar için ise özel bir uygulama oluşturulabilir.

Rotasyon esnasında yolluk sorunu: "850 bin öğretmenin yer değişikliğinde devlete çıkacak meblağ çok yüksek olur?" sorusu gerçekten büyük bir sorun olduğu izlenimi vermekte. Halbuki Hizmet puanına göre ve ildeki çalışma süresine göre öğretmenlere rotasyon uygulanacak. Hali hazırda 50-60 bin kişi yer değiştirmek istiyor. Bu sayı onlarca yılın birikimi ve özellikle çoğu sınıf öğretmeni. Gelecek yıl bu sayı 4-5 bini geçmeyecek. MEB ihtiyaca göre rotasyonunu yapacağı için 850 bin gibi ağır bir sayıya yolluk ödemek zorunda da kalmayacak.

Özetle rotasyon 850 bin MEB çalışanına yapılmayacak. İhtiyaca göre ve zorunlu hizmette geçen süre+ildeki çalışma süresi+ hizmet puanına göre rotasyon uygulanacak.

Bu sistem hak-hukuk-adalet getirir.. Günümüzde kimi öğretmenler, sahte evlilik yaparak eş durumu bahanesiyle memleketlerine kaçıp, 1 yıl bile doğu bölgelerinde kalmadan kaçmaktadırlar. Eğitim özrü bahanesi de bunun başka bir alternatifiydi, gidenler gitti. Bu sistem bu bahaneleri kökten temizleyecek. Çünkü zaten bu işlere kalkışmadan önce öğretmenlerimiz 2. zorunlu hizmetin geleceğini ve tekrar döneceğini bilecek. Atama sistemlerinin bu kadar erken tıkanma sebeplerinden biri de zorunlu hizmet affıdır. Çünkü bu af sistemiyle batıda çalışanlar batıda kalırken, zorunlu hizmet bölgesinde çalışanlar zorunlu hizmet bölgesinde kaldı. Batıdaki çakılı öğretmen yoğunluğu daha da arttı. Ayrıca bu sistemle zorunlu hizmet affı adı verilen haksızlık da çözümlenmiş olacak. 10 yıllık öğretmenin ancak gidebildiği bir yere 1 yıllık öğretmen eş durumuyla gidebiliyorsa bu işte bir yanlışlık yok mu?

Doğu bölgelerimizdeki öğretmen açığı kapanacak, deneyimli öğretmenlerimiz eğitim seviyesi düşük olan doğu illerimize deneyimleriyle katkıda bulunacak, Türkiye’deki eğitim seviyesi bariz bir şekilde yükselecek.

Milli Eğitim Bakanlığında ;
- Öğretmenlerin iller arası tayin isteği
- Eş durumu tayin isteği
- Özür grubu tayin isteği
Kısaca öğretmenler yer değiştirmek istiyor.

Öğretmenlerimizin yüzde 90 ı da doğudan batıya gitmek istiyor.
Her yıl 150 bin üzerinde öğretmen Doğu’dan Batı’ya gitmek için bekliyor. Bu sayının her yıl 40-50 bininin ataması gerçekleşiyor.
Yıllardır Milli Eğitim Bakanlığının yanlış politikaları, sendikaların üye kaydetme uğruna popülist politikaları yüzünden öğretmenlerimizin büyük bir çoğunluğu Doğu ve Güneydoğu illerine çakıldı kaldı.

Zorunlu hizmet affı adı altında zaten her 8-10 yılda bir ayrıcalıklı zümre yarattılar. Bunda en büyük vebalde bu haksız uygulamaya destek veren sendikalarındır.

İl dışı tayin ve özür grubu tayin isteyen tüm öğretmenlerin tayin isteklerini yerine getirse Doğu, Güneydoğu ve kırsal yerler boşalacak. Batı’da her ilde binlerce öğretmen norm kadro fazlası olurken Doğu ve Güneydoğu’da dersler boş geçecek.
Yine bunun yanında bir sınıf öğretmeni 40 yıl çalışsa Ankara’nın Çankaya ilçesine gelemiyor.

Buna karşın başka bir öğretmen Çankaya’da başlayıp aynı okulunda emekli oluyor.

Gerçekten Yüksek Lisans yapmak isteyen öğretmenler Yüksek Lisans hakkı kaldırılınca kendilerini geliştirecek fırsat bulamıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı sorunu çözmek yerine daha büyük sorunlara imza atıyor.

İşte bu sorunların çözümü için MEB’in radikal kararlar alması gerekiyor.

Buna karşılık hiç zorunlu hizmet yapmamış öğretmenlerin de zorunlu hizmet bölgelerine gönderilmeleri gerekir.

Türkiye’nin en uç noktasından Artvin ili Borçka ilçesinden örnek verelim.
2000 yılında atanan bir sınıf öğretmeni-özellikle sınıf öğretmenlerinden bahsediyoruz çünkü onlar bu konudan son derece rahatsız- tam 12 yıldır bu ilçede çalışmasına rağmen bırakın büyükşehirleri; Yozgat, Sivas, Tokat gibi illerin köylerine bile gelemiyor.

Refik Oğuz

797 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın