matematikkafe.com
Matematik Karşısında Neden Bocalıyoruz-3
ANADOLU AÇILIMI (YUNUS EMRE)
Matematik Karşısında Neden Bocalıyoruz-4
Adanalı Annenin Kızı İçin Yaptığı Acil Yardım Çığlığı ( * )
Merhaba, Adanalı bir anne “Matematikle Barışıyorum” kitabımı almıştı. Daha sonra bana tekrar ulaşarak kitap ve gönderdiğim dokümanlardan yeteri kadar faydalanamadığını bildiren bir e-mail gönderdi.
Ben bu kitabı yazarken okuyanlar kitabıma verdikleri paralara acımasınlar, üstüne de dua etsinler istiyordum. Kitabıma ve diğer dokümanlarıma çok güvendiğim için, bu olayın arkasına düşmeye karar verdim. Şimdi size “Matematiği Sevdiren Adam”, “ Anne “ ve “Kız”ın yazışmalarını banttan sunuyorum. İzleyelim bakalım, neler olmuş?
Necip GÜVEN
(Not: Sevgili dostlar, buraya aldığım yazılar Adanalı Anne ile elektronik posta ile yaptığımız yazışmaları içermektedir. Adanalı Anne ile arada yaptığımız konuşmalarda ne konuştuğumuzu şu an hatırlayamadığım için arada kopukluk varmış gibi görülen bölümlerde bir kopukluk varmış gibi gözükebilir. Necip GÜVEN)
Selam, çalışmalarınızdan dolayı sizi kutluyorum. Çarpma işlemi halledemediğimiz bir sorun… Daha önceki kitabınızı aldım ancak kızımın bu ilgisini çok çekmedi. Eğer eğitimci ve veli olarak neler yapabiliriz araştırıyorsak lütfen samimiyetime veriniz; kitaptan çok faydalanamadım.
Belki de bizim bir eksiğimizdir. Ama başka yolla nasıl öğretilebilir, nasıl hafızasında tutabilir bu çarpmaları… Her nedense sayılar ve rakamlar kızıma öcü geliyor. Sizin bu yönde nasıl bir çalışmalarınız var acaba? Üzerinde durduğunuz kitap bir öncekinden farklı mı? Özüne dönecek olursak mutlaka çarpma işlemi öğretmemiz gerekiyor, böyle bir kaynağa mutlak ihtiyaç var, bir çıkış yolu bulunması lazım..
Belki de bu kitap diğerinden farklı olabilir… İkinci kitap daha öğretici olabilir… Mutlaka bu yönde yapacağınız bir şeyler vardır.. Sonuçta eğitimci olarak işin içindesiniz… Bir kitapla bir sayfa ile öğretirsek bu kardır diye düşünüyorum… Bu tür kitaplara ısrarla ihtiyaç vardır, çalışmalarınızı yakından takip edeceğim… Başarılar.
RUMUZ: ADANALI
Size gönderdiğim doküman eski çalışmam idi. Kitap bu kitap çalışmam hem 4 işlemi kapsıyor, hem de çarpma öğretiminde ilave yöntemler olacak. İlave yöntem ve önerilerimi size yazdıkça göndereyim. Çünkü kitabın basımını beklemek sizin için geç olabilir. Adınızı not ettim. Pes etmek yok. Kolay gelsin.
Necip GÜVEN
Her çalışmanızı bekliyorum. Bana yardım edin kızıma yardım edin… Sonunda mutlaka olacak…
RUMUZ: ADANALI
Gününüz aydın olsun, ilginize teşekkür ederim. “Matematikle Barışıyorum” kitabının tamamını okudu, oradaki bazı anekdotlar ilgisini çekti, hafızasında kaldı. Tekerlemelerle olan çarpım cetvelindeki bazı, örneğin “9×9=81 Annem eve gir dedi” gibileri aklında kaldı. Kitap hiç etkili olmadı demiyorum. Çarpmanın içine girdi ama çıkmadı, yani hafızasında yer edemedi… Benim kızım zor bir çocuk, tek çocuk bu yüzden beni zorluyor. Herkes bir adım atarken ben iki adım atıyorum.
Başka bir şey daha itiraf ediyorum utanarak. Kızım 8. sınıfa gidiyor bazen 20 den 15 çıkınca 5 kalacağını bir anda söyleyemiyor, bu işin peşini bırakmıyorum. Hocam ilginç olan yanı şu 8. sınıf müfredatındaki mesela karekökler ve üstlü sayılarda 20 sorudan 15 net bırakabiliyor. Arıza nerede, bu çocuk bu konuları yapabiliyorsa benim eksik yaptığım bir şeyler olmalı…. Ona öğretim modellerinin hepsini denedim hepsiyle öğretmeye çalıştım. Mesela oyunla, mesela para teslim ederek alış veriş yapması gibi… Benim eksiğim nerede? Zamanınızı aldığım için özür diliyorum. Eğitimde kaybedilecek bir tek fert yoktur sözünden cesaret alarak affınızı sığınıyorum. Saygılarımla…
RUMUZ: ADANALI
Teşekkür ederim. Bizim evimizde internet yok. Benim iş yerinden iletişim sağlayabiliriz. Kızım her gün öğleden sonraları sizinle görüşebilir. Onunla konuşup sizinle yazışmasını sağlarım. Başlangıçta reddedebilir ama sonradan ilgilenecektir. Sağ olun, Allah sizden razı olsun….Görüşmek üzere…
RUMUZ: ADANALI
Merhaba Adanalı, kızınızı ikna etmeden mail gönderemem. Baştan onun kişiliğine saygı göstermeliyiz. Benim selamımı söyleyin ondan izin istediğimi bilhassa belirtin. Eğer izin vermezse o izin verinceye kadar sizinle mailleşiriz, zamanı gelince onunla da iletişime geçeriz. Bu iş zorlama ile olmaz. Bu mailimi kendine okuyabilirsiniz. Kolay gelsin…
Necip GÜVEN Eskişehir
Selam hocam, kızımla konuştum beni reddetti. Bunu nasıl bildiniz bilmiyorum ama matematiğe uzak olduğundan böyle yaptığını düşünüyorum. Acaba ilerde sizinle konuşmayı kabul eder mi, etmezse biz ona nasıl yardımcı oluruz acaba? Yapılacak bir şeyler var mıdır? Umarım her şey iyi olur. Saygılarımı sunarım. İyi akşamlar…. RUMUZ: ADANALI
Merhaba Adanalı, Nasıl mı bildim? O zaman size sorayım:“Kayınvalideniz size yıllarca olmadık eziyetler etti ama daha sonra pişman olup sizden özür ve af dilese hemen affeder misiniz, yoksa biraz zaman geçmesini mi beklersiniz? Bana şimdi kızınızın adını yazın. Ben ona hitaben sizin aracılığınızla bir mektup yazayım. Çıktı alıp uygun bir zamanda ona okursunuz. Unutmayınız buzu ısıtmak için önce eritmek ve su haline getirmek gerekir. Buz tamamen eridikten sonra yavaş yavaş ısınmaya başlar. Sakin olun ve pes etmeyin. Biz bu işi yavaş yavaş başarırız.
Sizin ve kızınızın yaşadığı acıları tahmin ediyorum. Lütfen yaşadığınız bu acıları gözyaşlarıyla bana yazın. Altına da kendi seçeceğiniz bir rumuz yazın. Yaşadığınız bu acıları ancak birlikte dökeceğimiz gözyaşları temizler. Daha sonra gözyaşları içinde yazmanız için bir yazı daha isteyeceğim. Ama bu sefer bu gözyaşları mutluluk gözyaşları olacak. Yazacağınız bu yazıları ben de gözyaşları içinde okuyacağım. Daha sonra azimle kitapta kaldığım yerden yazmaya devam edeceğim. Kolay Gelsin….
Necip GÜVEN Eskişehir
İMDAT; NE OLUR KIZIMI KURTARIN!
Bir duvar vardı sırtımı dayadığım… O duvar biraz sallanır, sağ solu dökük ama gezip dolaşıp soluk alıp, derdimi döktüğüm, gücümü aldığım, dinlendiğim bir duvar. Annem.
70 yıllık annem benimle gurur duyar. Benim varlığımla yaşardı. Erkek gibi yumruk sallamayı, kadın gibi yazma bağlamayı öğretti. Bugün bile gurur duyduğum bir asalet zırhı giydirdi sırtıma.
Ben girdiğim her savaşlarda zaferle çıkan bir insan. Bükemeyeceğim bilek, gidemeyeceğim yol olmayan, mangal gibi bir yürek demir gibi bir bilek derler ya. 6 Kasımda kaybettim annemi, dizlerimdeki kuvvet bitti, gözlerim eskisi gibi görmüyor. Ben 3 yaşındaki çocuk kadar aciz ve savunmasız kaldım. Aya kalkıp, diyecek bir söz bulamadım. Annem her şeyi alıp gitmişti, darmadağın oldu her şey... Çok zamanımı aldı ölümü kabul etmek, demek ki insan ilelebet var olmuyor. Bir gün benim kızım da böyle kalacak, yani tek başına…
Anneyim, kızımı kuvvetli yetiştirmek zorundayım. Bir tek kızım. Onun için de ben. Kızım baba sevgisini hiç yaşamadı. Ne kadar şanssız, baba insan hayatında koşulsuz sevgisini veren insandır.
Şimdi yegane varlığım. Yüzüne bakarken gözümden sakındığım. Sarıldığımda incitmekten korktuğum. Gece yatarken yanağına bir buse kondurup kokusunu içime çektiğim. Yoklukla, göz yaşlarımla büyüttüğüm kızım.
Yardıma ihtiyacı var, vasat bir öğrenci. Bu da onu içten içe üzüyor. Bir şeyler yapmak istiyor. Ama olmuyor. Ben çok yardım edemiyorum. Öğretmenleri "İçine kapanık" diyorlar. Çok derslere katılmadığını söylüyorlar.
Özellikle matematik. Birileri rakamsal bir şeyler sorar diye hep çekimser kalıyor. Kendine güveni yok. Özellikle benim arkadaşlarım hep olur ya çarpma işlemi ya da dört işlemden bir şeyler soruyorlar. Kızın yapamıyor. Sonra da bana "Bu çocukla neden ilgilenmiyorsun. Hiç bir şey bilmiyor" dedikleri zaman benim dünyam yıkılıyor. Kızım da bir kenara çekilip, ben kızarım diye ürkek duruyor.
Söyledikleri gibi değil ben kızımın yörüngesi içerisinde hep dönüyorum. Dershanede ya da okulda notlarını arkadaşlarından düşük alıyor. Ben ister istemez o çocukların aldığı notları kıskanıyorum. Kızıma hiçbir şey söylemiyorum ama inanın içten içe eriyorum. Kızım onlardan daha iyi almak zorunda çünkü kızımın başka seçeneği yok mutlaka bir şeyler yapıp ayakta durmalı, başarılı olmalı.
14 yaşında melek yüzlü bir kız çocuğu. Yapacak bir şeylerim olmalı, başarıyı tatmalı. Yoksa hayat ona acımayacak… Hayatla tek başıma mücadele ediyorum. Elimde bir kız çocuğu ve tüm yatırımlarım kızımın eğitimi için. Yaşama dair diğer şeyler bana teferruat geliyor.
Kızım matematiği severse başarılı olacak, başarılı olunca mutlu olacak. Kızım mutlu olursa benim üstesinden gelemeyeceğim hiçbir şey olmaz.
Bir gün ben olmayacağım yanında hayatı yaşayabilme gücü olursa gözüm arkada kalmayacak.
Rumuz: ADANALI
Sayın Hocam… İlginize teşekkür ederim. Hocam ben bu hafta sonu kızıma biraz tavır koydum. Bu çarpım tablosunu bir hafta içerisinde ezberleyeceksin, başka ders yapmayacaksın gibi şeyler söyledim, canı bayağı sıkıldı.
Bugün ise sizin mail adresinizi sordu, neden dedim. "Bir hafta zamanım var" gibi laflar söyledi. Muhtemelen sizinle yazışacak. Lütfen hocam yardım edin bize… Kızımı kazanalım. SAYGILARIMLA…
RUMUZ: ADANALI
Merhaba Akıllı Kız, tanıştığımıza çok memnun oldum. Ama sana şunu hatırlatayım, sen çarpım tablosuna değil çarpım tablosunun ezberine karşısın. Ben de seninle aynı fikirdeyim.
Bence de çarpım tablosu ezberi çok zor ve çok gıcık bir şeydir. Ama yıllardır öğretmenler ve anne-babalar ezberden daha kolay bir yöntem bulamadıkları için öğrenciliğimiz zamanında benim, annenin başını yaktıkları gibi senin de başını yakmaya çalışıyorlar. Söylediklerime inanmazsan "matematigisevdirenadam.com" sitemde "Bu sitede çarpım tablosu ezberi yasaktır" ve "Çarpım tablosunu ezbersiz öğreten kitap" yazılarını okumanı tavsiye ederim.
Ben yıllardır araştıra araştıra çarpım tablosunu ezberlemeden kolayca öğreten yöntemler buldum. Onlardan bazı örnekleri internetten annene de gönderdim. Kitabım çıkıncaya kadar onlara bir göz atsan çok iyi olur. Eğer benimle arkadaş olup sıkıntı yaşadığın 1. sınıftan 5.sınıfa kadar matematik konularında sana çok faydalı olacağımı düşünüyorum.
İlkokul öğretmeni olduğum için ilkokul konularını daha iyi biliyorum. Zaten sen ilkokul konularını tekrar kolay yollardan yeni temel atarsan yavaş yavaş ortaokul konularını da anlamaya başlayacaksın.
Haydi Akıllı Kız, var mısın? Gerçek “Akıllı Kız” kimmiş bunu cümle aleme birlikte gösterelim.Ben varım, seni seviyorum ve sana inanıyorum. Annene göndermiş olduğum çarpma ezberi değil çarpma öğretimi dokümanını inceledikten sonra "Matematikle Barışıyorum" kitabımı da baştan sona yavaş yavaş ve dikkatlice okursan çok faydasını göreceksin.
Şunu tekrar söyleyeyim ne ceza verirlerse versinler çarpım tablosunu ezberleme. Çünkü ezber çok berbat ve kötü bir şey ama benim yöntemlerimde asla ezber yoktur.
Sana inanıyor ve başarılar dilerken çok yakında güzel haberler veren mailler bekliyorum. Kusura bakma Akıllı Kız, seni matematik aslında güzel bir dersten nefret ettirenleri çok merak ediyorum.
Tüm yaşadıklarını bana anlatırsan hem rahatlarsın hem de sorunları daha kolay çözeriz. Doktora gidince bile doktor önce şikayetin ne diye soruyor, sonra da muayene ediyor. Ben de matematik doktoruyum, derdini iyi anlatırsan daha kolay yardımcı olabilirim. Başarılar ….
Matematiği Sevdiren Adam / Necip GÜVEN / Eskişehir
Merhaba, ben Adanalının kızıyım. Çarpım tablosunu sevmiyorum, annemle aram kötü, cezalıyım. 1 hafta içinde öğrenmem gerekiyor ne yapmam gerekiyor. Ezberliyorum sonra unutuyorum. Rumuz: Akıllı Kız
Evet Akıllı Kız! Çarpım Tablosunu Ezberlemeye Hayıııııııııııııırrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr. Biz adam gibi öğrenmek istiyoruz. Haydi Annene gönderdiğim Kolay Çarpım Tablosu Öğretimini incele öğrendikten sonra da çevrende bilmeyen tüm çocuklara öğret. Sen benim gönderdiğim yöntemleri uygularken ben de sana bitince annene gönderdiğim yazılarda olmayan yeni buluşum olan sürpriz öğretim yöntemini yazıp gönderirim. Adını da sana söyleyeyim sakın annene söyleme projenin adı "Konuşan Parmaklar" bu projeyle 6, 7, 8 ve 9`ar sayma hem daha kolay hem de çok eğlenceli olacak. Kolay Gelsin Akıllı Kız, sakın parolayı unutma “Ezbere Hayır, Eğlenerek Öğrenmek İstiyorum!”
Necip GÜVEN Eskişehir
Yaşasın, çok teşekkür ederim Necip Hocam! Sizin en çok şu sözünüz hoşuma gitti. "Sana ne ceza verirlerse versinler, çarpım tablosunu ezberleme." dediğiniz cümleyi çooooook beğendim, teşekkürler!…
Rumuz: Akıllı Kız
SAYIN HOCAM MERHABA… Necip Hocam, iyi ki sizinle tanıştık… Kızım sizinle yazıştıktan sonra çok rahatladı, tabi ben de… "Kesinlikle çarpmayı ezberlemeyeceğim. Oh dünya varmış!" diyor. Derslerinde ise yükselme gözledim… Bilmiyorum ama bana karşı şimdi daha iyi davranıyor. Daha nazik, daha hassas, yani olumlu şeyler oluyor. Bu kadar etkili olacağınızı zannetmemiştim.
Sonra sizin kitabınızı okuyor, hatta okula götürmüş, hocaları elinde görmüş. Kızımın hocalarının elinde sizin “Matematikle Barışıyorum” kitabı varmış, hocalarının da okuduğunu görünce çok daha iyi oldu. Onlar da kitap üzerinde yorumlar yapmışlar, artık matematikten korkmuyor gibi … Yazılıdan önce 25 almış idi , sizinle konuştuktan sonra 50 aldı. Öğretmeni de gelişmeden memnun. Ben daha çok memnunum… Meğerse kızımın hayatını ben kabusa çevirmişim. SAĞOLUN.. Bize ayna gösterdiniz.
Ama ben sizin yeni çalışmalarınızı çok merak ediyorum, hangi aşamaya geldiniz? Bizim de faydalanacağımız bir şeyler çıkacak mı? Sabırsızlıkla bekliyorum, ne zaman bitecek, diğerinden farklı bir kitap mı? Size kızımla olan tüm gelişmeleri bildirmeye devam edeceğim…. Herşey için sağ olun……
Rumuz: ADANALI
Necip GÜVEN Eskişehir
Merhaba ADANALI, Sizden ve Akıllı Kızınızdan bir süredir haber havadis gelmiyor, son durumlar nasıl? Merak ettim de….. Akıllı Kız’a Selamlar……
Eskişehir
Sayın Hocam Merhaba, iyi misiniz, umarım iyisinizdir. Sizinle daha önceki yazışmalarımızdan çok büyük faydalar elde ettim. Yani mücadele etmekten yorulmuştum ama sizinle konuşarak bunu aşmaya başladım. Kendimi güçlü hissetim, bana güç verdiniz. Allah sizden razı olsun.
Ara karneleri aldık…. Akıllı Kızın notları iyiye doğru gidiyor. Yüzde yüz bir başarı değil ama yavaş yavaş tırmanıyoruz. Şimdi artık matematikle arası daha iyi, biraz daha gayret edecek...
Konu çarpma işlemine gelince çarpım tablosunu kesinlikle ezberlemeyeceğim diyor. Necip Öğretmenim bana öyle söyledi diyor. Fakat matematik dersine çalışmaktan eskisi gibi sıkılmıyor, matematiğe daha çok zaman ayırıyor, hatta yavaş yavaş sevmeye bile başladı. Şimdi üçgenleri çalışıyor.
Mesela artık 10 sorunun beşine cevap verebiliyor. Tabii sizinle konuştuktan sonra. Aslında şu oldu galiba, daha önceleri tüm benliğini sarmış olan içindeki matematik korkusunu yenip yavaş yavaş sevmeye ve ilgi duymaya başladı… Matematiği sanki yeniden keşfediyor gibi. Zamanla daha iyi olacak inşallah…
Tabii ben de fırsat buldukça size tüm yeni gelişmeleri bildirmeye devam edeceğim. Evet, işler eskisine göre iyi gidiyor ama anne-kız olarak ayaklarımızın üstünde daha sağlam durmaya başlayıncaya kadar bir süre daha sizin rehberliğinize ve desteğinize ihtiyacımız var..
Yeni kitabınız ne aşamada, bitmesine çok var mı? Kızımla birlikte “Pratik Yöntemlerle Çarpma Öğretimi Ve Dört İşlem” adlı ikinci kitabınızın bitip tüm Türkiye’de bizim gibi zor durumda olan anne-baba ve çocuklara ulaşmasını sabırsızlıkla bekliyoruz. Yeni ve daha güzel haberler vermek dileğiyle. Hoşça kalın ve lütfen kendinize iyi bakın.
Rumuz: Adanalı Anne
AKILLI KIZ BENİ ŞOK ETTİ!
Merhaba bu gün 26 Aralık Cuma ve Saat 18.30. Biraz önce "Çarpım Tablosu Ezberiyle Savaşımız Sürecek" yazısında Adanalı çaresiz bir annenin yardım isteyen çığlıkları ve benim o anneye cevaplarımı okumuştunuz. Bu konuda sorunlu olan Rumuz: AKILLI KIZ'daki kısa zamanda inanılmaz pozitif değişim beni olumlu anlamıyla tam ŞOK etti.
Benim gibi çocuklar hakkında her zaman pozitif düşünen bir eğitimci için çok mutlu bir Şok oldu. ADANALI anneye baştan dediğim gibi asla ümitsiz değildim. Fakat inanın ki ben en az 3-4 ay sürer zannediyordum ve anneye çok sabırlı olmasını tavsiye ediyordum. Ama 26 yıllık öğretmenlik hayatımda bile tedaviye bu kadar çabuk cevap veren bir çocukla ilk defa karşılaşıyorum.
Beni bu mutlu ŞOK’a sokan mail tahminen 1 saat önce geldi. Baştan benim jeton düşmedi çünkü mail rumuzu “sanane” idi. Her halde daha önceleri “Sen ne kadar aptal kızsın, matematiği bile başaramıyorsun.” dediler. Belki de AKILLI KIZ da: “Benim matematik başarısızlığımın tasası sana mı düştü “sana ne” diye cevap verdiğinden “sanane”yi rumuz seçmiş olabilir..
Benim ki sadece tahmin, bunu neden rumuz seçtiğini en iyi kendisi bilir ama şimdilik bunun o kadar da önemi yok. Gönderdiği elektronik posta çok kısa ama içinde çok anlamlı mesajlar taşıyor.
Ben bu durumu açıklamakta çok zorlanıyorum ama kısaca “Sevginin inanılmaz mucizevi tedavi gücü diyorum. Ve AKILLI KIZ’ın gönderdiği elektronik postaya geçmeden önce bize de düşen herhalde yazıyı “Yunus EMRE" nin dizeleriyle bitirmek olacak. “Gelin tanış olalım, İşi kolay kılalım. Sevelim, sevilelim, Dünya kimseye kalmaz.”
Yunus EMRE
“Necip Öğretmenim, şu anda ben “Matematikle Barışıyorum” kitabınızı okuyorum. Bu işi başaracağım. Rumuz: AKILLI KIZ.”
Necip GÜVEN Eskişehir 26 Aralık 2008 Saat: 19.00