• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/groups/annebabaokulu
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905327001004
  • https://www.instagram.com/matematikkafe
TRANSLATE
DESTEK OL
ÜYELİK GİRİŞİ
REKLAM ALANI-1

MATEMATİK DÜNYASI
EĞLENCELİ MATEMATİK
OKUL BAŞARISI
PSİKOLOJİ
SİTE HARİTASI
ZİYARET BİLGİLERİ
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam237
Toplam Ziyaret2442329
Necip Güven
necipguven2008@gmail.com
Modern Matematik Masalına Son (3)
20/02/2020
matematikkafe.com
 
Osman bu hafta parka öğlene yakın gelmişti. Geçen haftanın aksine rahat ve neşeli bir hali vardı. 15 gün içinde yaşamış olduğu olaylar ona hayatın süprizlerle dolu olduğunu göstermişti. İçinde fırtınaların koptuğu bir haftadan sonra suların yavaş yavaş durulduğu, taşların yerine oturduğu neşeli bir hafta geçirmişti. Osman'daki bu olumlu değişikliği arkadaşları da farketmiş ''Hayrola, tekrar şakacı Osman'ımız geri dönmüş. Geçen hafta neydi o halin?'' diye takılıyorlardı. 
 
Osman ise bu ihtiyarla yaşadıklarını, arkadaşlarının sordukları sorulara cevap verecek duruma gelinceye kadar kimseseye açmamaya karar vermişti. Evet, önüne farklı kapıların açıldığı yeni bir dönmemin başladığını hissediyordu. Matematiği canavar gibi gören Osman gitmiş yerine bu gizemli ihtiyar dededen matematiğin sırlarını öğrenmek için sabırsızlanan yeni bir Osman gelmişti. Matematik konusundaki bu değişimi sanki yapılan makyajla canavara çevrilen bir güzelin makyajının silinmesi ile gerçek güzelliğinin ortaya çıkmasına benzetiyordu.
 
Bu ihtiyar ne yaman adamdı. Ama bu ihtiyar bu bilgilere sahipti de neden ortaya çıkıp fikirlerini açıkça söylemiyordu. Onun geçmişi ile ilgili sorduğu sorulara kaçamak cevaplar vererek geçiştirmişti. Sonra aklına tarihte bazı insanların yeni buluşlarla ilk ortaya çıktıklarında nasıl alaya alındıklarını okumuştu. Hem de o zamanın en kariyer sahibi insanlar tarafından .....
 
* İcat edilecek her şey icat edildi. Artık yeni icat edilecek hiç bir şey yok. (1899-A.B.D. Patent Dairesi Başkanı Charles Duell)
 
* H.G.Wels, 1901 ‘’Denizaltıların savaşta mürettebatın boğulması dışında ne işe yarayabileceğini anlayamadım.
 
* 1903 yılında Henry Ford’un kredi talebine banka müdürü’’ Otomobil geçici bir hevestir.  Atlar her zaman kullanılacaktır.
 
* 1.Dünya Savaşında (1911 yılında ) Fransız Mareşal Ferdinand Foch ’’Uçaklar hoş oyuncaklar ama askeri bir değerleri yok.’’ demiş.
 
* 1927 yılında Harry Warner ‘’Artislerin konuşmalarını kim duymak ister ki?’’ demiş.
 
* Twentieth Century Fox’un başkanı Daryik Zanuck 1944’te ‘’Televizyon en geç altı ay içinde piyasadan silinecektir. İnsanlar her akşam böyle bir kutuya bakmak istemezler.’’ demiş.
 
* 1949 yılında Popular Mechanich dergisinde yayınlanan bir yazıda ‘’Bilgisayarların gelecekte belki sadece 1,5 ton ağırlığında olacaklar.’’ şeklinde yazılmış.
 
* Digital Equipment Corpun patronu Olsen 1977 yılında ‘’İnsanların evlerinde bilgisayar bulundurmaları için bir neden göremiyorum.’’demiş. Demiş ama bu kehanetlerin hiç bir tutmamıştı. Buluşları yapanların isimleri zihinlere kazınırken bu kehanette bulunanların isimleri de kendileri gibi unutulup gitmişti. Osman bir hafta içinde kütüphaneden başarılı insanaların hayatı ile ilgili çeşitli kitaplara göz atmış, bunlardan bulduğu güzel sözleri ihtiyarla paylaşmak için not etmişti.
 
* Barbaros Hayrettin paşa 56 yaşında Osmanlı Devleti’ne Kaptan-ı Derya oldu.
 
* Turgut Özal Anavatan Partisi’ni 56 yaşında kurarak başbakan oldu.
 
* Eski SSCB devlet başkanı Gorbaçov 57 yaşındayken iş başına geldi.
 
* Helmut Kohl 59 yaşında iken iki Almanya’nın birleşmesini sağladı.
 
* Tolstoy Korkunç İvan adlı eserini 60 yaşında iken yazdı.
 
* Rauf Orbay 61 yaşında iken Londra Büyükelçisi oldu.
 
* Vehbi Koç 62 yaşında iken Koç Holding’i kurdu.
 
* Louis Pasteur kuduz aşısını 63 yaşındayken buldu.
 
* Wisnton Churchill 66 yaşındayken başkan seçildi.
 
* Sakıp Sabancı ,Sabancı Üniversitesi’ni açtığında yaşı 66’yı gösteriyordu.
 
* Süleyman Demirel 69 yaşında cumhurbaşkanlığına seçildi.
 
* Bülent Ecevit 74 yaşında başbakan oldu.
 
* Kaptan-ı Derya Piri Reis Aden’i Portekizlilerden aldığında yaşı 86’yı gösteriyordu.
 
* Mimar Sinan ustalık eserim dediği Selimiye Camiini yaptığında yaşı 80’di.
 
KAYNAK: Ercan Kaşıkçı-Yürek Bilekten Güçlüdür-Hayat Yayınları-SAYFA:23
 
ANLAMLI SÖZLER
 
* Kelebek bir kanatlandı mı bir daha asla tırtıl haline gelmez. (Colin Wilson)
 
* Hiç kimse değişime karşı değildir, yeter ki ucu kendine dokunmasın. (A.Hamdi Tanpınar)
 
* Başarının sırrı bilgidir. Bilgi deneyimden doğar, deneyimse hatalardan doğar.
 
* Ben kitapları ikiye ayırırım. Bunlardan biri günün, diğeri de her günün kitaplarıdır. (Ruskin)
 
* Değişmemenin verdiği acı, değişmenin verdiği acıdan fazla olunca insanlar değişeceklerdir. ( Çetin ALTAN)
 
* Eğer yürüdüğünüz yolda hiçbir engel yoksa, o yol sizi hiçbir yere götürmez. G. Bernard Shaw
 
* Bildiğim en iyi işi yapıncaya kadar bilmediğim o kadar çok hata yaptım ki.
 
* Sorunlar bıçak gibidir. Ucundan tutarsan elini keser, sapından tutarsan sana hizmet eder.
 
* Elinde iğne, yüreğinde sabır olsun; dağları delersin. (Ercan KAŞIKÇI)
 
Osman, tüm bu araştırmalarından elde ettiği bilgilerden yola çıktığında aslında kendinin hayat için önemli bir hedefinin olmadığını fark etti. Evet, evet , elle tutulur bir hedefi yoktu. Tek hedefi vardı. Bir diploma alıp sırtını sağlam bir yere dayamak. ''Şimdilik bunları bir yana bırakayım, bu ihtiyar dedeyle yaptığım bu buluşmalar bir bitsin, gerisini sonra düşünürüz.'' diye düşünürken birden ''Hayrola evlat, yine ne düşünüyorsun böyle?'' sesiyle irkildi.
 
- Günaydın evlat ...
 
-Sizi beklerken bu hafta araştırdığım kitaplardan tuttuğum notlara göz atıyordum.
 
-- Hangi notlara göz atıyordun?
 
-- Bu notlara bakıyordum, işte ...
 
-- Hımmm, evlat sen geçen haftayı boş geçirmemişsin, aferin.
 
-- Sağol dede..
 
-- Evlat, geçen hafta derin mevzulara girdiğimiz için problem çözümüne geçememiştik. Bu hafta problem çözümlerine hemen başlayalım. Yoksa sohbete dalıp esas konuda uzaklaşıyoruz.
 
-- Tamam dede ... Aslında o sohbetler de çok yaralı oluyor. Modern Matematik sohbetleri bittiğinde sohbetlere devam edelim, olur mu?
 
-- Sen nasıl istersen evlat. Sıra  modern matematik probleminin çözümüne geldi. Problemin çözümü yemekli mi yoksa çaylı mı olsun?
 
-- Hayrola dede, problem mi çözüyoruz yoksa davete mi gidiyoruz?
 
-- Evlat, siz değilmiydiniz ''Matematik konuları hayattan kopuk.'' diye şikayet eden ?
 
-- Evet ama bunun konumuzla ne ilgisi var ?
 
-- Evlat, matematik problemlerini ve çözümünü günlük hayatla bağlantı kurarsak hem problemin mantığı daha iyi anlaşılıyor. Hem de çözümü kolay ve zevkli oluyor. Ama sen soruma cevap vermedin.
 
-- Dede, sen de bilmece gibi bir adamsın. Ne demek istediğini tam olarak anlayamadım ki cevap vereyim.
 
-- Evlat, ben bir konuyu anlatırken hayatla ilişkilendiriken daha iyi anlaşılsın diye değişik yollar deniyorum. Şimdi sana bir ''Modern Matematik '' problemi soracağım. Çözümünü de uygulamalı yapacağız. Anlayacağın cebinden biraz para çıkacak.
 
-- Şart mı dede?
 
Evet şart evlat. Bedel ödenerek öğrenilen bilgiler daha sağlam ve kalıcı oluyor.
 
-- Dede, bu problemin çözümü bana kaça patlar?
 
-- Evlat, yemekli olursa yaklaşık 360 TL, çaylı olursa da yaklaşık 120 TL..
 
-- Neden yaklaşık diyorsun dedeciğim?
 
-- Evlat, önce pazarlık payı var. Bir de problemi çözersek daha az para ödeyeceğiz. Haydi sen öğrencisin, senin çözüm çaylı olsun. Yaklaşık 120 TL tutar, öğrenci olduğun için % 50 öğrenci indirimi yaptırırız, hesap düşer 60 TL'ye. Bir de problemi doğru çözersek hesap daha da düşer.. 
 
Problemi okuyorum: Bir yabancı dil kursunda İngilizce kursu görenler 50, Almanca kursu görenler 40, Fransızca kursu görenler 30 kişidir.
 
12 kişi hem İngilizce hem Almanca öğreniyor.
 
Hem İngilizce hem Fransızca öğrenenler 9 kişi.
 
Hem Almanca hem Fransızca öğrenenler 7 kişi .
 
Üç dili öğrenenler ise 6 kişidir. Bu dil kursunda kaç öğrenci vardır.?
 
-- Kafam çok karıştı dede .
 
-- Evlat, çay bahçesine gidiyoruz. Sen parayı hazırla bakalım. Hesabı öderken kafanın karışıklığı da gider.
 
-- Problemi çözemezsek.
 
-- Ucunda ölüm yok ya, fatura biraz kabarır.
 
-- O zaman çözelim, çözelim.
 
-- Haydi evlat çay bahçesine ...
 
-- Evlat şimdi sen sandalyeleri hazırla bakalım. İngilizce bölümüne 50, Almanca bölümüne 40, Fransızca bölümüne 30 sandalye koy. Yalnız her dil bölümü arasında biraz mesafe olsun. Sen benim dediklerimi yap gerisini merak etme. Haydi başlıyoruz.İ A (Hem İngilizce hem Almanca öğrenen ) kaç kişiydi.
 
-- 12 Kişi ...
 
-- Şimdi sana hem İngilizce hem de Almanca kursu gören 12 kişiyi gönderiyorum  onları sandalyelerine oturt bakalım.
 
-- Dede, dede işler karıştı. Bunları İngilizce bölümüne oturtsam Almanca bölümünde 12, Almanca bölümüne otursam İngilizce bölümünde 12 sandalye artacak. Ne yapayım.
 
-- İstediğin bölüme oturt ama artan 12 sandalyeyi ayrı bir yere koy. Sonra artan sandalyeleri sayacağız.
 
-- Tamam İngilizce bölümüne oturtuyorum ve Almanca bölümünden artan 12 sandalyeyi şu köşeye koyuyorum.
 
--Şimdi de sana hem İngilizce hem de Fransızca kursu gören 9 kişiyi gönderiyorum, onları da yerleştir bakalım.
 
-- Tamam dede, o 9 kişiyi Fransızca bölümüne yerleştirdim. İngilizce bölümünde boşalan 9 sandalyeyi de aldım, önceki sandalyelerin yanına götürüyorum.
 
-- Şimdi sana hem Almanca hem de Fransızca kursu gören 7 kişiyi gönderiyorum, onları da yerleştir bakalım.
 
-- Tamam dede, o 7 kişiyi Almanzca bölümüne yerleştirdim. Fransızca bölümünde boşalan 7 sandalyeyi de aldım, önceki sandalyelerin yanına götürüyorum.
 
-- Şimdi geldik problemin en can alıcı noktasına .... Üç dili konuşan 6 kişiyi gönderiyorum.
 
-- Dede, dede ....
 
--Ne var evlat ?
 
-- Dede, ben şimdi ne yapacağım ? Karşımda 6 kişi ve onlar için her bölümde 6'şar sandalye var. Yani 18 boş sandalye ve yanımda 6 kişi...
 
-- Dede, haksızlık olmasın diye 6 kişiyi üç bölüme 2'şer 2'şer dağıtacağım. Artan 12 sandalyeyi de diğer sandalyelerin yanına götürüyorum.
 
-- Tamam evlat, paylaştırmayı nasıl yaparsan yap, nasıl olsa sonuç değişmeyecek. Sen şimdi bir taraftan tek dil öğrenmek için gelenleri kendi bölümlerindeki boş kalan sandalyelere oturt.. Birazdan kahveci çayları getirecek...Aynı zamanda artan sandalyeleri say da çaycıya kaç çay parası ödeyeceğini hesap et.
 
-- Tamam dede artan sandalyeleri sayıyorum. 12+9+7+12 = 40 sandalye.
 
-- Geriye kaç sandalye kaldı evlat?
 
-- 120 – 40 = 80 tane sandalye kaldı dede.
 
-- Evlat dil kursunda kaç kişi varmış evlat?
 
-- 80 öğenci varmış dedeciğim ... 
 
-- Şimdi vatandaşlar çayları bekliyor. Söyle bakalım çayları.
 
-- Ustaaaaaaa, 80 tane tavşan kanı çaylar gelsiiiiinnnnnnnnn !
 
-- Evlat , ödeyeceğin hesabı da çıkardın mı?
 
-- Evet dede, problemi çözemeseydim 120 çay parası olarak 60 TL ödeyecektim. Şimdi 80 çay parası yani 40 TL ödeyeceğim. Yani 20 TL karlıyım.
 
-- Haydi evlat, biz de problemi çözdük, çayı hak ettik. Çaylarımızı içip gidelim.
 
-- Tamam dede, problem çözümlerin biraz tuzlu oluyor ama ilk defa problem çözümünü anlıyorum ve acayip zevk aldım.
 
-- Haydi evlat kalkalım artık.
 
--Tamam dede .
 
    -- BİTTİ --
Necip GÜVEN 
 
Etiketler : canavar matematikten matematiğin sırlarına yolculuk matematik günümüzün ayrılmaz parçaları olan bir çok başaılı insan en önemli eserlerini en olgun ve ilerlemiş yaşlarında yapmışlardır anlamlı sözlerden seçmeler modern matematik probleminin eğlenceli çözümü
 


654 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

MATEMATİKTE ÇANLAR KIZLAR İÇİN ÇALIYOR! - 21/04/2024
MATEMATİKTE ÇANLAR KIZLAR İÇİN ÇALIYOR!
GEÇİM DENKLEMİ! - 14/04/2024
GEÇİM DENKLEMİ!
BAŞARIYA GİDEN YOL KESE FORMÜLÜNDEN GEÇER! - 27/03/2024
BAŞARIYA GİDEN YOL KESE FORMÜLÜNDEN GEÇER!
POPÜLER MESLEKLER MASALI - 06/03/2024
POPÜLER MESLEKLER MASALI
MATEMATİKLE BARIŞMAYA DAVET EDİYORUZ! - 28/02/2024
MATEMATİKLE BARIŞMAYA DAVET EDİYORUZ!
HER ŞEY BİZDE BİTER! - 21/02/2024
BENDE, SENDE NE VAR Kİ, HER ŞEY BİZDE BİTER!
ÇOCUKLAR MATEMATİK ÖĞRENMEKTE NEDEN ZORLANIRLAR? - 19/02/2024
ÇOCUKLAR MATEMATİK ÖĞRENMEKTE NEDEN ZORLANIRLAR?
AİLE KÜLTÜRÜ NEDİR - 15/02/2024
AİLE KÜLTÜRÜ NEDİR
BEKLE BUĞDAY TANESİ - 10/02/2024
BEKLE BUĞDAY TANESİ
 Devamı