![]()
Tülay Hergünlü
hergunlu@ttmail.com
Annemizi Huzur Evi’ne Yerleştirdik!
17/07/2017 matematikkafe.com ![]() Telefon uzun uzun çaldıktan sonra nihayet açıldı. Hattın ucunda bir kadın sesi; - “Alo” dedi. “Kimi aradınız?” -“Ben Şükran hanımı aramıştım” -“Annem evde yok, siz nesi oluyorsunuz?” -“Ben çok eski bir komşusuyum. Havva teyze. Siz gelini misiniz?” -“Evet!” -“ Büyük gelini misiniz?” -“ Evet!” -“ Sizin düğününüze gelmiştik. Belki beni hatırlarsınız” -“ Evet, annem bahsederdi.” -“Şükran Hanım ile çoktandır görüşememiştik. Bir arayıp sesini duymak istedim. Ne zaman gelir?” -“Annemi Huzur Evi’ne yerleştirdik” -“Aaa, neden?” - “Alzheimer oldu, kendisi öyle istedi” -“Alzheimer hastası ne istediğini bilemez ki, hangi huzur evinde? Ziyaretine gitmek isteriz” -“Anadolu yakasında bir huzur evine yerleştirdik.” -“ Neden o kadar uzakta, sanırım oturduğunuz semtte iyi bir huzur evi vardı!” -“Burası da çok iyi, lüks bir yer, oldukça da pahalı. Hem biz evden onu kamerayla izleyebiliyoruz” -“…” -“ Daha dün baktık, neşesi yerindeydi, oynayıp duruyordu” -“O çok iyi bir anneydi, çocuklarına da çok düşkündü. Hepsine ev verdi, yurt yuva sahibi yaptı. Çok uğraştı, didindi. Ne kadar çabaladığını ben iyi biliyorum. Keşke evinde kalabilseydi. Huzur Evi’ne gidecek bir kadın değildi. Neyse size iyi günler” Telefonu kapattı, koltuğa oturdu. “Vah, Şükran Hanım vah!” Dedi. Her çocuğun için ayrı çabaladın. Her düştüklerinde yanlarında oldun. Kazık kadar olmuşlardı ama sen hâlâ arkalarında gezerdin. Hangimiz yapmadık ki, anneliğin kaderi bu! Hele o büyük oğlununun başı yasalarla ciddi bir derde girmişti de, kapı kapı gezip, kurtarmak için nasıl da yetkililere yalvar yakar etmiştin. Büyük oğlunun düğününde giydiği ayakkabı gözünün önüne geldi. Çok şık bir ayakkabıydı. Nereden aldığını sormuş, “benim 30 yıl önce nişanımda giydiğim ayakkabı” cevabını vermişti. Kocandan da çok çekmiştin ama öldüğü zaman çok üzülmüştün. “Keşke yaşasa da yanımda olsa” demiştin. Çok neşeli ve şakacı bir kadındı. Onun yanında kimsenin canı sıkılmazdı. Anlaşılan Huzur Evi’nde de bu neşesinden bir şey kaybetmemişti. Hey gidi Şükran Hanım dedi. Sen huzur evlerine düşecek kadın değildin. Seni oralara bırakmaya çocuklarının gönülleri nasıl da razı olmuş! Hepsini evlendirmiş, evlendirirken de hiçbir masraftan çekinmemiştin. Her birine başlarını sokacak birer ev vermiştin. Sen onlara sevginle birlikte her şeyi verdin ama onlar sana evlerindeki bir sıcacık köşeyi çok görmüşler. Çok yazık, çoook… |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Bir destanın şafağıdır Cumhuriyet - 28/10/2019 |
Bir destanın şafağıdır Cumhuriyet |
Anadolu’da özgürlük meşalesi 100 yıldır yanıyor - 19/05/2019 |
Anadolu’da özgürlük meşalesi 100 yıldır yanıyor |
İstanbul, İstanbul - 04/05/2019 |
İstanbul, İstanbul |
Dünya’da çocuklara armağan edilen tek bayram - 23/04/2019 |
Dünya’da çocuklara armağan edilen tek bayram |
Çanakkale Gerçeği - 16/03/2019 |
“1915 yılına gelindiğinde Türk askeri pek çok cephede savaşmaktadır. Kafkas (Doğu) cephesi, Filistin cephesi, Hicaz cephesi, Yemen cephesi ve Irak cephesi… |
Domates, biber, patlıcan - 31/01/2019 |
Domates, biber, patlıcan |
Cuma’nın hayrı - 22/01/2019 |
Cuma’nın hayrı |
Büyük Taarruz ve Malazgirt – Türkler Anadolu’ya ne zaman geldi? - 22/01/2019 |
Büyük Taarruz ve Malazgirt – Türkler Anadolu’ya ne zaman geldi? |
Başkomutan-2 - 13/09/2017 |
Başkomutan-2 |
![]() |